İcra Takibinde Tebligat, İcranın Durdurulması ve İlamların İcrası (Devam)
22. Madde / İcranın durdurulması
İcra ve İflas Kanunu'nun 22. maddesi, icra takiplerinin çeşitli nedenlerle geçici olarak durdurulması olan "icranın durdurulması" (tehir-i icra) kavramını düzenler. Bu madde, icra hukukunda dengenin önemli bir unsurudur ve borçluya belirli durumlarda takibin geçici olarak durdurulmasını sağlama imkanı tanır.
İcranın Durdurulması Nedir?
İcranın durdurulması, yasal bir nedene dayanarak icra dairelerince yapılması gereken takip işlemlerinin (haciz, satış vb.) ileri bir tarihe kadar veya belirli bir şart gerçekleşene kadar geçici olarak durdurulmasıdır. Bu, takibin tamamen sona erdiği anlamına gelmez, sadece geçici olarak askıya alınmasını ifade eder.
I. İCRANIN DURDURULMASI NEDENLERİ
İcra takibi, çeşitli sebeplerle geçici olarak durdurulabilir:
- Mahkeme Kararıyla İcranın Durdurulması: Borçlunun teminat yatırarak mahkemeden alacağı "icranın durdurulması kararı" ile takip durdurulabilir. Bu genellikle menfi tespit veya istirdat (geri alma) davası açan borçlunun, dava sonucuna kadar takibin durdurulmasını sağlaması şeklinde olur.
- İcra Mahkemesi Kararıyla Durdurma: İcra mahkemesi, şikayet üzerine ihtiyati tedbir niteliğinde icranın durdurulmasına karar verebilir. Bu, özellikle takibin devamı halinde telafisi imkansız zararların doğma ihtimali varsa söz konusu olur.
- Kanun Gereği Durdurma: Bazı durumlarda kanun doğrudan icranın durmasını emreder. Örneğin borçlunun konkordato talep etmesi, iflas erteleme talep etmesi, iflasın açılması gibi.
- Mücbir Sebeplerle Durdurma: Olağanüstü durumlar (salgın hastalık, doğal afet, savaş hali vb.) nedeniyle yasal düzenlemelerle sürelerin uzatılması veya takiplerin durdurulması mümkündür.
II. İCRANIN DURDURULMASININ SONUÇLARI
İcranın Durdurulmasının Etkileri
- Yeni İcra İşlemleri Yapılamaz: İcranın durdurulması kararı icra dairesine ulaştığında, takip durur ve durdurma kararı kaldırılana kadar herhangi bir yeni icra işlemi yapılamaz.
- Mevcut İşlemler Devam Eder: Ancak, durdurma kararından önce başlatılmış olan işlemler (örneğin kesilmiş olan haciz) etkilenmez, sadece yeni işlemler yapılamaz.
- Süreler Durur mu?: İcranın durdurulması, kural olarak kanuni süreleri durdurmaz. Ancak özel kanunlarda farklı düzenlemeler olabilir (örn. konkordato, iflas erteleme gibi durumlarda).
- Geçicilik: İcranın durdurulması geçici bir tedbirdir. Durdurma sebebi ortadan kalktığında veya durdurma süresi dolduğunda takip kaldığı yerden devam eder.
III. İCRANIN DURDURULMASI HALLERİNDEN ÖRNEKLER
İcranın Durdurulması Örnekleri
- Menfi Tespit Davası: Borçlunun, borçlu olmadığına ilişkin bir dava açması ve İİK madde 72 uyarınca teminat göstererek icranın durdurulması kararı alması.
- İstirdat Davası: Ödenmiş olan bir borcun tekrar icra takibine konması durumunda, borçlunun ödemeyi ispat ederek İİK madde 72 çerçevesinde icranın durdurulmasını sağlaması.
- İflas Erteleme: Sermaye şirketlerinin iflas erteleme talep etmesi ve bu talebin mahkemece kabulü halinde, şirket aleyhine yürütülen tüm icra takiplerinin durması.
- Konkordato Mühleti: Borçluya konkordato mühleti verilmesi halinde, İİK madde 294 uyarınca borçlu aleyhine yürütülen takiplerin durması.
- İhtiyati Tedbir Kararı: Asliye Hukuk Mahkemesi'nin genel hükümlere göre verdiği ihtiyati tedbir kararı ile icranın durdurulması.
İcranın durdurulması, hem alacaklının haklarının gözetilmesi hem de borçlunun korunması arasında hassas bir denge kurar. Bu nedenle, durdurma kararı verilirken genellikle teminat şartı aranır ve durdurma süresi sınırlı tutulur. İcranın haksız yere durdurulması, alacaklının zararına sebep olabileceği için, durdurma talebinin haklı sebeplere dayanması önemlidir.
İcranın durdurulması konusunda daha detaylı bilgi için İcra ve İflas Kanunu'nun 22. Maddesi ve ilgili diğer hükümleri ile Yargıtay içtihatlarını inceleyebilirsiniz.
23. Madde / Kanundaki Istılahlar
İcra ve İflas Kanunu'nun 23. maddesi, kanunda kullanılan bazı temel hukuki terimlerin (ıstılahların) ne anlama geldiğini tanımlar. Bu madde, kanunun sonraki maddelerinde geçen terimlerin doğru anlaşılması için önemlidir.
Temel Hukuki Terimler:
İcra ve İflas Kanunu'nda sıklıkla kullanılan "icra dairesi", "alacaklı", "borçlu", "itiraz", "şikayet", "ilamların icrası" gibi temel kavramların kanun metni içindeki anlamları bu maddede açıklanır. Bu tanımlar, kanunun doğru yorumlanması ve uygulanması için önemlidir.
Kanundaki temel terimler hakkında bilgi için İcra ve İflas Kanunu'nun 23. Maddesini inceleyebilirsiniz.
İKİNCİ BAP / İlamların İcrası
İcra ve İflas Kanunu'nun İkinci Babı, mahkeme kararlarının ("ilamların") zorla yerine getirilmesini (icrası) düzenler. Para borçlarına ilişkin ilamlar genel takip hükümlerine göre ilamlı icra yoluyla takip edilirken, para ve teminat dışındaki borçlara ilişkin ilamların icrası bu bapta özel olarak ele alınmıştır.
24. Madde / I. Para ve Teminattan başka Borçlar Hakkında İlamların İcrası / Taşınır teslimi
İcra ve İflas Kanunu'nun 24. maddesi, mahkeme kararıyla bir taşınır malın teslimine hükmedilmişse, bu ilamın nasıl icra edileceğini düzenler. Bu madde, bir kişinin bir taşınır malı (eşya, araç, değerli eşya vb.) diğer bir kişiye teslim etme borcunu içeren mahkeme kararlarının nasıl yerine getirileceğini belirler.
I. TAŞINIR TESLİMİNE DAİR İLAMLARDA İCRA EMRİ GÖNDERİLMESİ
Alacaklı (hak sahibi), taşınır malın teslimine ilişkin ilamı icra dairesine vererek icra takibi başlatır. İcra dairesi, borçluya malı teslim etmesi için bir "icra emri" gönderir. İcra emrinde, malın tanımı, teslim süresi (genellikle 7 gün) ve teslim edilmemesi halinde zorla alınacağı uyarısı yer alır.
II. İCRA EMRİ TEBLİĞİNDEN SONRAKİ SÜREÇ
İcra emri borçluya tebliğ edildikten sonra süreç şu şekilde ilerler:
Taşınır Teslimi Süreci
A) Malın Teslim Edilmesi:
Borçlu, icra emrinde belirtilen süre içinde malı teslim ederse takip son bulur.
B) Malın Teslim Edilmemesi:
Borçlu malı teslim etmezse icra dairesi zorla icraya başvurur:
- Mal Borçlunun Elinde İse: İcra dairesi, malın borçlunun elinde olduğunu tespit ederse, malı borçludan zorla alarak alacaklıya teslim eder.
- Mal Borçlunun Elinde Değilse: Mal borçlunun elinde değilse veya borçlu malı gizlemişse, takip farklılaşır:
- İlamda Bir Bedel Yazılı İse: Eğer ilamda taşınır malın teslimi yanı sıra, malın teslim edilememesi durumunda ödenecek bir bedel (değer) de belirtilmişse, icra takibi bu bedel üzerinden para alacağına dönüşür ve borçluya karşı para alacağı gibi takip yapılır.
- İlamda Bir Bedel Belirtilmemişse veya İhtilaflı ise: İlamda bedel yazmıyorsa veya yazılı bedel tartışmalı ise, icra mahkemesi borçlunun malı teslim etmemesi nedeniyle uğranılan zararın miktarını belirler ve borçlu bu zarar miktarını ödemeye mahkum edilebilir.
Taşınır teslimine ilişkin ilamların icrası hakkında daha detaylı bilgi için İcra ve İflas Kanunu'nun 24. Maddesini ve ilgili Yargıtay içtihatlarını inceleyebilirsiniz.
25-25/a-25/b. Madde / Çocuk teslimi ve Kişisel İlişki Kurulması
Önemli Yasal Değişiklik
İcra ve İflas Kanunu'nun 25, 25/a ve 25/b maddeleri, mahkeme kararıyla çocuğun teslimine veya çocukla kişisel ilişki (görüşme) kurulmasına hükmedilmesi durumunda bu kararların nasıl yerine getirileceğini düzenleyen önemli maddelerdi. Ancak 2022 yılında yapılan köklü bir yasal değişiklikle, çocuk teslimi ve kişisel ilişki kurulmasına dair ilamların icrası, İcra ve İflas Kanunu kapsamından çıkarılmış ve 5395 sayılı Çocuk Koruma Kanunu ile ilgili Yönetmelik hükümlerine göre yürütülmeye başlanmıştır.
I. DEĞİŞİKLİK ÖNCESİ VE SONRASI DURUM
Yasal Düzenlemenin Değişmesi:
- Değişiklik Öncesi İİK Uygulaması: Daha önce çocuk teslimi ve kişisel ilişki kurulmasına dair ilamların icrası işlemleri icra daireleri tarafından ve İİK'nın 25, 25/a, 25/b maddelerine göre yapılıyordu.
- Çocuk Koruma Kanununa Göre Güncel Durum: Artık bu tür ilamların icrası için icra dairesine değil, Aile Mahkemeleri'ne veya Adli Destek ve Mağdur Hizmetleri Müdürlükleri'ne başvurulur. Süreç, çocuğun ruh sağlığını koruyacak şekilde uzmanlar eşliğinde ve çocukla iletişim kurularak yürütülür.
II. YENİ SİSTEMİN ÖZELLİKLERİ
- Çocuk Odaklı Yaklaşım: Yeni düzenleme, çocuğun üstün yararını önceleyerek, icra memurları yerine çocuklarla çalışma konusunda eğitimli uzmanların (psikolog, pedagog, sosyal çalışmacı) süreci yönetmesini sağlar.
- Çocuk Dostu Mekanlar: Teslim işlemleri, çocukların kendilerini güvende hissedecekleri özel olarak düzenlenmiş mekanlarda gerçekleştirilir.
- Zorlayıcı Önlemler: Çocuğun teslimini veya kişisel ilişki kurulmasını engelleyen taraf hakkında, ilgili yönetmelikte belirtilen yaptırımlar uygulanır.
- Süreç Yönetimi: Tüm süreç, Adli Destek ve Mağdur Hizmetleri Müdürlükleri tarafından koordine edilir ve Aile Mahkemesi hakiminin denetiminde yürütülür.
Çocuk teslimi ve kişisel ilişki kurulmasına dair ilamların icrası hakkında güncel bilgi için 5395 sayılı Çocuk Koruma Kanunu'nun ilgili maddeleri (özellikle Geçici 11. Madde ve devamı) ve Çocuk Teslimi ve Kişisel İlişki Kurulmasına İlişkin İlamların İcrası Hakkında Yönetmelik'i inceleyerek güncel yasal durumu ve prosedürleri öğrenebilirsiniz.
26. Madde / Taşınmaz tahliye ve teslimi / 1 – Borçlunun elinde ise
İcra ve İflas Kanunu'nun 26. maddesi, mahkeme kararıyla bir taşınmazın (ev, işyeri, arsa vb.) tahliyesine ve alacaklıya (veya hak sahibine) teslimine hükmedilmişse, bu ilamın borçlu taşınmazda iken nasıl icra edileceğini düzenler.
I. TAŞINMAZLA İLGİLİ İLAMLARIN ÖZELLİĞİ ve KESİNLEŞME
Kesinleşme Şartı
Taşınmazın mülkiyeti veya aynına (kendisine) ilişkin ilamlar (istihkak davası ilamı gibi), kural olarak kesinleşmeden icraya konulamaz. Yani, temyiz veya istinaf yoluna başvurulmuşsa, bu süreç tamamlanmadan icra edilemez. Ancak kira alacağına veya tahliye taahhüdüne dayalı tahliye ilamları gibi bazı ilamlar kesinleşmeden de icraya konulabilir.
II. İLAMIN İCRA DAİRESİNE VERİLMESİ ve İCRA EMRİ ÇIKARILMASI
Alacaklı (veya hak sahibi), taşınmazın tahliye ve teslimine ilişkin ilamı icra dairesine vererek ilamlı icra takibi başlatır. İcra dairesi, borçluya (veya taşınmazı işgal edene) taşınmazı belirli bir süre içinde (genellikle 7 veya 15 gün) tahliye etmesi için bir "icra emri" gönderir. İcra emrinde, taşınmazın tanımı, tahliye süresi ve tahliye edilmemesi halinde zorla tahliye edileceği uyarısı yer alır.
III. İCRA EMRİNİN TEBLİĞİ ve SONRAKİ SÜREÇ
Tahliye İşlemi
İcra emri tebliğ edildikten ve tahliye süresi dolduktan sonra borçlu taşınmazı boşaltmazsa, icra dairesi zabıta (polis/jandarma) kuvveti yardımıyla borçluyu ve taşınmazdaki eşyalarını zorla çıkararak taşınmazı alacaklıya teslim eder.
- Eşyaların Durumu: Taşınmazdaki eşyaların yediemine (güvenilir bir kişiye) teslimi veya başka bir yere nakli söz konusu olabilir. Eşyaların muhafazası için uygun bir yer bulunamaması durumunda, eşyaların borçlunun muvafakatıyla alacaklıya teslimi de mümkündür.
- Tahliye Masrafları: Tahliye ve eşyaların taşınması masrafları kural olarak borçluya aittir. Ancak alacaklı bu masrafları öncelikle öder, daha sonra borçludan tahsil edilir.
- Tahliye Günü: Tahliye işlemi, kural olarak mesai saatleri içinde ve hafta içi günlerde yapılır. Özel durumlar dışında tatil günlerinde ve geceleri tahliye yapılmaz.
Taşınmaz tahliye ve teslimine ilişkin ilamların icrası hakkında daha detaylı bilgi için İcra ve İflas Kanunu'nun 26. Maddesini ve ilgili Yargıtay içtihatlarını inceleyebilirsiniz.
27. Madde / 2-Taşınmaz üçüncü şahıs elinde ise
İcra ve İflas Kanunu'nun 27. maddesi, mahkeme kararıyla taşınmazın tahliye ve teslimine hükmedilmiş olmasına rağmen, taşınmazın borçlu değil, üçüncü bir kişi tarafından işgal edilmesi durumunda izlenecek icra usulünü düzenler.
Üçüncü Kişi Elindeki Taşınmaz:
Mahkeme kararında adı geçmeyen üçüncü bir kişi taşınmazda bulunuyorsa, ilam bu kişiye karşı icra edilemez. Bu durumda, alacaklının o üçüncü kişiye karşı ayrıca bir tahliye davası açması gerekebilir. Ancak, üçüncü kişinin taşınmazda borçlu ile birlikte veya borçlunun izni ile bulunduğu ispat edilirse, bu madde hükümleri uygulanabilir ve üçüncü kişiye karşı da tahliye işlemi yapılabilir.
Taşınmazın üçüncü kişi elinde olması durumunda icra hakkında daha detaylı bilgi için İcra ve İflas Kanunu'nun 27. Maddesini ve ilgili Yargıtay içtihatlarını inceleyebilirsiniz.
28. Madde / Taşınmaz davalarında hükümlerin tapu sicil dairesine tebliği
İcra ve İflas Kanunu'nun 28. maddesi, taşınmazlarla ilgili olarak verilen ve tapu sicilinde değişiklik yapılmasını gerektiren mahkeme kararlarının (ilamların) ilgili tapu sicil müdürlüğüne nasıl tebliğ edileceğini düzenler.
Mahkeme veya icra müdürü, taşınmazla ilgili kesinleşen kararı resen (kendiliğinden) ilgili tapu sicil müdürlüğüne gönderir. Tapu sicil müdürlüğü, tebliğ edilen ilama göre tapu sicilinde gerekli tescil veya terkin (silme) işlemlerini yapar. Bu hüküm, taşınmaz davalarında verilen kararların etkili bir şekilde uygulanmasını ve tapu sicilinin güncel tutulmasını sağlar.
29. Madde / Taşınmaz hakkındaki hükümden sonra yedin tebeddülü
İcra ve İflas Kanunu'nun 29. maddesi, taşınmaz hakkında mahkeme kararı (ilam) verildikten sonra, taşınmazın zilyetliğinin (fiili hakimiyetinin) el değiştirmesi durumunu düzenler.
İlamdan Sonra Zilyetlik Değişikliği
İlamdan sonra taşınmazı ilamda adı geçmeyen bir üçüncü kişi edinmiş ve zilyetliğini devralmışsa, bu üçüncü kişiye karşı ilamın icrası genellikle mümkün olmaz, üçüncü kişiye karşı ayrı bir dava açılması gerekebilir. Ancak kanunda belirtilen bazı istisnai durumlar saklıdır (örneğin, üçüncü kişinin kötü niyetli olduğunun ispatı halinde).
30. Madde / Bir işin yapılmasına veya yapılmamasına dair olan ilamlar
İcra ve İflas Kanunu'nun 30. maddesi, mahkeme kararıyla bir kişinin belirli bir işi yapmaya veya yapmamaya mahkum edildiği ilamların nasıl icra edileceğini düzenler. Bu ilamlar, para borcu içermeyen, eda (davranış) içerikli ilamlardır.
I. BİR İŞİN YAPILMASINA DAİR İLAMLAR AÇISINDAN
Mahkeme kararıyla bir işin yapılmasına hükmedilmişse (örneğin bir duvarın yıkılması, bir eserin tamamlanması), icra dairesi borçluya işi yapması için bir "icra emri" gönderir.
Süreç:
- Alacaklı, ilamı icra dairesine vererek icra emri çıkarılmasını sağlar.
- İcra emri borçluya tebliğ edilir ve belirli bir süre içinde işi yapması istenir.
- Borçlu, icra emrinde belirtilen süre içinde işi yaparsa takip son bulur.
- Borçlu işi süresinde yapmazsa, icra dairesi zorla icraya başvurur:
- İşin Bir Başkasına Yaptırılması Mümkün İse: Eğer yapılması gereken iş, borçlunun kişiliğine bağlı değilse ve bir başkası tarafından da yaptırılabilecek nitelikte ise, icra dairesi işi bir başkasına yaptırır ve masraflarını borçludan tahsil eder.
- İşin Başkasına Yaptırılması Mümkün Değilse: Eğer yapılması gereken iş borçlunun şahsına sıkı sıkıya bağlı ise (örneğin bir ressamın tabloyu tamamlaması), iş başkasına yaptırılamaz. Bu durumda borçlu, işi yapmadığı için mahkeme kararıyla hapis cezasına mahkum edilebilir. Ayrıca işin yapılmamasından doğan zararlar için alacaklıya tazminat ödemeye mahkum edilebilir.
II. BİR İŞİN YAPILMAMASINA DAİR İLAMLAR AÇISINDAN
İş Yapmama İlamları
Mahkeme kararıyla bir işin yapılmamasına veya bir şeyden kaçınılmasına hükmedilmişse (örneğin rekabet etmeme, bir binayı kullanmama), borçlu bu yükümlülüğe aykırı davranırsa, alacaklı icra dairesine başvurarak aykırı davranışın durdurulmasını talep edebilir.
Süreç:
- Alacaklı, borçlunun ilamda yasaklanan işi yaptığını bildirerek icra dairesine başvurur.
- İcra dairesi, durumu tespit eder ve borçluya aykırı davranışı durdurması için ihtar gönderir.
- Borçlu, aykırı davranışı devam ettirirse, mahkeme kararıyla disiplin hapsine mahkum edilebilir ve aykırı davranışın sona erdirilmesi için zorlayıcı tedbirler alınabilir.
- Aykırı davranıştan doğan zarar için ayrıca tazminat talep edilebilir.
İş yapma veya yapmama ilamlarının icrası hakkında daha detaylı bilgi için İcra ve İflas Kanunu'nun 30. Maddesini ve ilgili Yargıtay içtihatlarını inceleyebilirsiniz.
Sonuç
İcra ve İflas Kanunu'nun incelediğimiz bu bölümü, icra takibinin işleyişi için hayati önem taşıyan tebligat kurumunu ve mahkeme kararlarının (ilamların) cebri icrasını detaylı olarak ele alır. Tebligat, işlemlerin yasal geçerliliği ve sürelerin başlaması için temeldir ve Kanun'da (özellikle Tebligat Kanunu'nda) belirtilen usullere titizlikle uyulması gerekir. İcranın durdurulması, belirli şartlarda takibin ilerleyişini geçici olarak durdurabilen bir mekanizmadır.
Para borcu dışındaki ilamların icrası (taşınır teslimi, çocuk teslimi, taşınmaz tahliye, iş yapma/yapmama), her bir ilam türünün niteliğine göre özel prosedürler içerir. Özellikle çocuk teslimi ve kişisel ilişki ilamlarının icrası, 2022'deki değişiklikle insani ve pedagojik hassasiyetler gözetilerek icra dairelerinden alınıp uzmanlar eliyle yürütülen bir sürece dönüşmüştür.
Bu karmaşık süreçlerde hak kaybı yaşamamak adına, ilgili yasal düzenlemeleri iyi anlamak ve özellikle hukuki süreçlerde uzman bir avukattan destek almak büyük önem taşır.
Önemli Not
Bu yazı genel bilgilendirme amaçlıdır ve hukuki tavsiye niteliği taşımamaktadır. Her somut durum kendi özelliklerine göre değerlendirilmelidir. İcra hukukunda karşılaşılan sorunlarda, güncel yasal düzenlemeler ve Yargıtay içtihatları doğrultusunda profesyonel hukuki destek almanız önerilir.
Kaynaklar ve İlgili Mevzuat
- 2004 Sayılı İcra ve İflas Kanunu (Madde 21-30)
- 7201 Sayılı Tebligat Kanunu
- Elektronik Tebligat Yönetmeliği
- 5395 Sayılı Çocuk Koruma Kanunu
- Çocuk Teslimi ve Kişisel İlişki Kurulmasına İlişkin İlamların İcrası Hakkında Yönetmelik
- Yargıtay İcra Hukuk Dairesi Kararları
- Kuru, B. (2021). İcra ve İflas Hukuku El Kitabı. Ankara: Yetkin Yayınları.
- Pekcanıtez, H., Atalay, O., Sungurtekin Özkan, M., & Özekes, M. (2022). İcra ve İflas Hukuku. İstanbul: On İki Levha Yayıncılık.
- Arslan, R., Yılmaz, E., Taşpınar Ayvaz, S., & Hanağası, E. (2021). İcra ve İflas Hukuku. Ankara: Yetkin Yayınları.
- Postacıoğlu, İ. E., & Altay, S. (2020). İcra Hukuku Esasları. İstanbul: Vedat Kitapçılık.
- Muşul, T. (2020). İcra ve İflas Hukuku. Ankara: Adalet Yayınevi.
İcra hukuku alanında karşılaştığınız sorunlarda, tebligat usulsüzlükleri, icranın durdurulması talepleri veya mahkeme kararlarının icrası konusunda profesyonel hukuki danışmanlık almak için bizimle iletişime geçebilirsiniz.
Ücretsiz Ön Değerlendirme İçin Bizimle İletişime Geçin