Ticari ve Şirketler Hukuku

Şirketler arasında ortaya çıkan sözleşme ihtilafları, alacak talepleri veya zarar tazminatları mahkemeye taşındığında uzun süreçler ve yüksek maliyetler doğurur. Ticari arabuluculuk, tarafların mahkemeye gitmeden önce bir arabulucu eşliğinde uzlaşmasını sağlayarak bu maliyetleri düşürür.

Özellikle 01.01.2019'da yürürlüğe giren 7155 sayılı Kanun ile Türk Ticaret Kanunu'na eklenen 5/A maddesi uyarınca, ticari davalardan alacak ve tazminat talepleri söz konusu ise dava açılmadan önce arabulucuya başvuru zorunlu hale gelmiştir. Örneğin, abonelik sözleşmelerinden kaynaklanan elektrik, telefon veya internet gibi hizmet alacaklarında, dava açmadan önce arabuluculuk aşamasını tamamlamak gerekmektedir.

Ticari Arabuluculuk Süreci

Ticari uyuşmazlıklarda arabuluculuk süreci, iş uyuşmazlıklarına benzer şekilde işler. Taraflar bir arabuluculuk bürosuna başvurur, arabulucu atanır ve toplantılar düzenlenir. Arabuluculuk sonucunda sağlanan anlaşma, taraflarca imzalanır ve mahkeme kararı niteliğinde hüküm taşır. Bu sayede taraflar, özellikle borç ödemeleri, tazminat miktarı veya sözleşme iptali gibi uyuşmazlıklarını hızla çözebilir.

Arabuluculuğun Ticari Uyuşmazlıklardaki Faydaları

• Maliyet ve süre avantajı
• Ticari sırların gizliliğinin korunması
• Taraflar arası iş ilişkisinin devam ettirilme imkânı
• Uluslararası yatırımcılar için güvence
• Şirketlerin kendi çözümlerini belirleme özgürlüğü

Arabuluculuk sayesinde mahkeme giderleri azalır, uzlaşma ortamında devam eden iş ilişkileri korunabilir. Ayrıca yabancı ortaklı şirketlerde arabuluculuk, uluslararası iş yapısı içinde güvenilir bir çözüm yolu sunar. 2019'dan beri alacak ve tazminat davalarında zorunlu hale gelen arabuluculuk uygulaması sayesinde, taraflar dava yoluna gitmeden önce otomatik olarak çözüm arayışına çekilmektedir.