İŞÇİLİK ALACAKLARINA İLİŞKİN DAVALAR: İş Sözleşmesi, Taraflar ve Hak Talepleri Rehberi
Hızlı Bilgi
İş Sözleşmesi Nedir?
İşçinin bağımlı olarak iş görmeyi, işverenin de ücret ödemeyi üstlendiği sözleşmedir.
İşçilik Alacakları
Kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, fazla mesai ücreti, yıllık izin ücreti ve diğer ödenmeyen ücretler.
Yetkili Mahkeme
İş davalarında görevli mahkeme İş Mahkemesidir.
Zorunlu Arabuluculuk
İş davalarında mahkemeye başvurmadan önce arabuluculuk aşaması zorunludur.
İş hayatı, bireylerin en temel geçim kaynaklarından birini oluşturur ve işçi ile işveren arasındaki ilişkiler, hukuk sistemi tarafından güvence altına alınmıştır. İş Hukuku, işçi ve işveren arasındaki ilişkileri, çalışma şartlarını, iş sözleşmesinin kurulması, sona ermesi ve sonuçlarını düzenleyen hukuk dalıdır. İş ilişkisi sona erdiğinde veya devam ederken, işçinin çeşitli yasal alacakları (ücret, tazminat, fazla mesai, yıllık izin ücreti vb.) doğabilir. Bu alacakların işveren tarafından ödenmemesi durumunda, işçinin başvurması gereken hukuki yol İşçilik Alacaklarına İlişkin Davalardır.
Bu makalede, işçilik alacakları davalarının temelini oluşturan iş sözleşmesini, bu sözleşmenin taraflarını, iş sözleşmesinin türlerini ve bu davalara ilişkin genel bilgileri, ilgili mevzuat ve kavramlar çerçevesinde detaylı bir şekilde ele alacağız.
GENEL OLARAK
İşçilik alacaklarına ilişkin davalar, işçinin işvereninden yasal haklarından doğan parasal veya ayni taleplerini mahkeme yoluyla elde etmesini sağlayan davalardır. Bu davalar, genellikle iş sözleşmesinin sona ermesinden sonra açılsa da, devam eden iş ilişkisi sırasında da belirli alacaklar için dava açılması mümkündür. İş Mahkemeleri, bu tür davalara bakmakla görevli özel mahkemelerdir.
GENEL HATLARIYLA İŞ (HİZMET) SÖZLEŞMESİ
İşçilik alacakları, temelini işçi ile işveren arasında kurulan iş sözleşmesinden alır. İş sözleşmesi, İş Hukuku'nun merkezinde yer alan temel kavramdır.
İş Sözleşmesinin Tanımı
4857 Sayılı İş Kanunu'nun 8. maddesine göre iş sözleşmesi, "bir tarafın (işçi) bağımlı olarak iş görmeyi, diğer tarafın (işveren) da ücret ödemeyi üstlenmesinden oluşan sözleşmedir." Bu tanım, iş sözleşmesinin üç temel unsurunu ortaya koyar: iş görme, ücret ve bağımlılık.
İş Sözleşmesinin Unsurları
İş sözleşmesinin varlığından söz edebilmek için şu üç temel unsurun bir arada bulunması gerekir:
- İş Görme Edimi: İşçinin, işveren için belirli veya belirsiz süreli olarak bedensel veya zihinsel bir emek harcamayı üstlenmesidir. İş görme edimi, iş sözleşmesinin temel borcudur.
- Ücret: İşverenin, işçinin iş görme edimi karşılığında ödemeyi üstlendiği bedeldir. Ücret, iş sözleşmesinin zorunlu bir unsurudur ve asgari ücretin altında olamaz.
- Bağımlılık: İşçinin, işverenin emir ve talimatları doğrultusunda, işverenin denetimi ve gözetimi altında iş görmesidir. Bağımlılık unsuru, iş sözleşmesini diğer sözleşmelerden (eser, vekalet gibi) ayıran en temel özelliktir.
Sözleşmenin Varlığını İspat Yükü: İş sözleşmesinin varlığını ve unsurlarını ispat yükü kural olarak işçiye aittir. İşçi, işverenle arasında bir iş ilişkisi olduğunu ve bu ilişki kapsamında çalıştığını kanıtlamalıdır.
İş Sözleşmesinin Tarafları
İş sözleşmesinin iki temel tarafı bulunur:
- İşçi: Bir iş sözleşmesine dayanarak işverene bağımlı olarak iş gören gerçek kişidir.
- İşveren: İşçi çalıştıran gerçek veya tüzel kişidir. İşveren vekili, işveren adına hareket eden ve işveren gibi sorumlu olan kişidir.
Asıl İşverenlik-Alt İşverenlik (Taşeron) İlişkileri: İş Hukuku'nda önemli bir kavram da asıl işveren-alt işveren ilişkisidir. Asıl işveren, kendi işyerinde yürüttüğü mal veya hizmet üretimine ilişkin asıl işin bir bölümünü veya yardımcı işlerini alt işverene devredebilir. Muvazaalı alt işverenlikte işçiler başlangıçtan itibaren asıl işverenin işçisi sayılır. Asıl işveren ve alt işveren, alt işverenin işçilerine karşı İş Kanunu'ndan, iş sözleşmelerinden veya toplu iş sözleşmesinden doğan yükümlülüklerden dolayı birlikte ve zincirleme sorumludurlar.
İş Sözleşmesinin Şekli
İş sözleşmesi, kural olarak herhangi bir şekil şartına tabi değildir. Yazılı, sözlü veya zımni (üstü kapalı, davranışlarla) olarak kurulabilir. Ancak İş Kanunu, belirli süreli iş sözleşmeleri ve süresi bir yıl ve daha fazla olan iş sözleşmelerinin yazılı şekilde yapılmasını zorunlu tutmuştur.
İş Sözleşmesinin Türleri
İş sözleşmeleri çeşitli kriterlere göre sınıflandırılır:
Belirli Süreli – Belirsiz Süreli İş Sözleşmeleri
- Belirsiz Süreli İş Sözleşmesi: İş ilişkisinin ne zaman sona ereceği belirlenmemişse sözleşme belirsiz sürelidir. Bu tür sözleşmeler asıldır.
- Belirli Süreli İş Sözleşmesi: İş ilişkisinin belirli bir süreye bağlı olarak kurulduğu sözleşmelerdir. Belirli süreli sözleşme yapılabilmesi için işin niteliği gereği veya objektif nedenlere bağlı olarak sürenin belirlenmesi gerekir.
Belirli Süreli-Belirsiz Süreli Ayrımının Sonuçları: Bu ayrım, iş sözleşmesinin sona ermesi halinde işçinin hakları açısından önemli sonuçlar doğurur:
- İhbar Tazminatı: Belirsiz süreli iş sözleşmeleri feshedilirken bildirim sürelerine uyulması veya ihbar tazminatı ödenmesi gerekir. Belirli süreli sözleşmeler sürenin sonunda kendiliğinden sona erdiğinden ihbar tazminatı söz konusu olmaz.
- Kıdem Tazminatı: İşçinin kıdem tazminatına hak kazanabilmesi için belirli şartların yanı sıra iş sözleşmesinin belirli fesih halleriyle sona ermesi gerekir.
- Bakiye Süre Alacağı (Tazminatı): Belirli süreli iş sözleşmesi, süresi dolmadan işveren tarafından haklı bir neden olmaksızın feshedilirse, işçi sözleşme süresinin kalan kısmına ait ücretlerini talep edebilir.
İşçilik Alacaklarına İlişkin Başlıca Dava Konuları
İşçilik alacaklarına ilişkin davalarda en sık talep edilen alacaklar şunlardır:
- Kıdem Tazminatı
- İhbar Tazminatı
- Fazla Mesai Ücreti
- Ulusal Bayram ve Genel Tatil Ücreti
- Hafta Tatili Ücreti
- Yıllık Ücretli İzin Alacağı
- Ücret Alacağı (Ödenmeyen Maaşlar)
- Prim, İkramiye ve Diğer Ek Ödemeler
- Sendikal Tazminat
- Kötüniyet Tazminatı
- Eşit Davranma İlkesine Aykırılık Tazminatı
Hukuki Danışmanlık ve Dava Süreci
İşçilik alacaklarına ilişkin davalar, İş Mahkemeleri Kanunu'nun spesifik kurallarına ve Yargıtay'ın yerleşik içtihatlarına tabi olması nedeniyle teknik bilgi gerektirir. Dava açmadan önce arabuluculuk zorunluluğu gibi usul kuralları da bulunmaktadır. Hak kaybına uğramamak ve alacakların doğru hesaplanarak talep edilmesi için İş Hukuku alanında uzman bir avukattan hukuki danışmanlık almak ve dava sürecini avukat aracılığıyla yürütmek büyük önem taşır.
Sonuç
İşçilik alacaklarına ilişkin davalar, işçi ile işveren arasındaki iş ilişkisinden doğan hak ve yükümlülüklerin ihlali durumunda işçinin başvurabileceği yasal yolları oluşturur. İş sözleşmesinin niteliği, türü ve sona erme biçimi, işçinin hangi alacaklara hak kazanacağını belirler.
İş Hukuku'nun karmaşık yapısı ve sürekli güncellenen Yargıtay içtihatları nedeniyle, işçilik alacaklarına ilişkin taleplerde bulunurken veya bu tür davalarla karşılaştığında, mutlaka İş Hukuku konusunda uzmanlaşmış bir avukattan profesyonel hukuki destek alınması gerekmektedir. Haklarınızı bilmek ve korumak, adil bir çalışma yaşamının temelidir.
Gaziantep'te faaliyet gösteren Asel Neva Hukuk ve Arabuluculuk Bürosu olarak, iş hukuku alanındaki tecrübemizle işçilik alacakları davalarında sizlere rehberlik etmek ve haklarınızı en iyi şekilde savunmak için yanınızdayız.
Asel Neva Hukuk ile iletişime geçin
Bize UlaşınYasal Uyarı: Bu blog yazısı, genel bilgilendirme amacıyla hazırlanmıştır ve hukuki tavsiye niteliği taşımamaktadır. Her hukuki durum kendine özgü olduğundan, spesifik durumunuz için Resmi Gazete'de yayımlanan güncel mevzuatı takip etmeniz ve bir avukata danışmanız tavsiye edilir.