Ana Sayfa > Blog > İş Hukuku > İş Sözleşmesi Türleri ve Özellikleri: İş Hayatının Temel Taşı

İş Sözleşmesi Türleri ve Özellikleri: İş Hayatının Temel Taşı

Yayın Tarihi: 31.05.2025

Çalışma hayatı, işçi ve işveren arasında kurulan bir iş ilişkisi üzerine inşa edilir. Bu ilişkinin yasal çerçevesini ise iş sözleşmesi oluşturur. İş sözleşmesi, tarafların hak ve yükümlülüklerini belirleyen, işin niteliğine göre farklılaşan önemli bir hukuki belgedir. Doğru iş sözleşmesi türünün seçilmesi ve özelliklerinin iyi anlaşılması, hem işçi hem de işveren için gelecekteki olası uyuşmazlıkların önüne geçmenin ve sağlıklı bir çalışma ortamı yaratmanın temelini oluşturur.

Bu makalede, Türk İş Hukuku'nda yer alan çeşitli iş sözleşmesi türlerini, her birinin kendine özgü özelliklerini, yasal dayanaklarını ve iş ilişkisi üzerindeki etkilerini derinlemesine inceleyeceğiz. Bu sayede, iş hayatının bu temel taşını tüm yönleriyle kavramış olacaksınız.

I. İLGİLİ MEVZUAT VE GENEL ÇERÇEVE

İş sözleşmelerine ilişkin temel düzenlemeler, 4857 sayılı İş Kanunu'nda yer alır. Bu Kanun, iş sözleşmesinin tanımını, türlerini, kurulmasını, sona ermesini ve tarafların hak ve yükümlülüklerini detaylı olarak belirler.

A) İş Kanunu (4857 Sayılı Kanun)

İş Kanunu'nun 8. maddesi, iş sözleşmesinin tanımını yaparak "bir tarafın (işçi) bağımlı olarak iş görmeyi, diğer tarafın (işveren) da ücret ödemeyi üstlenmesinden oluşan sözleşme" olduğunu belirtir. Aynı maddede iş sözleşmesinin kural olarak özel bir şekle bağlı olmadığı (yazılı olması şartı olmaması) belirtilmiş, ancak belirli süreli iş sözleşmeleri, kısmi süreli iş sözleşmeleri ve çağrı üzerine çalışma sözleşmeleri gibi bazı türler için yazılı şekil şartı getirilmiştir. Kanunun ilerleyen maddeleri, farklı iş sözleşmesi türlerini ve bunların özelliklerini düzenler.

B) Türk Borçlar Kanunu (6098 Sayılı Kanun)

İş Kanunu'nda hüküm bulunmayan hallerde, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu (TBK)'nun genel hükümleri ve özellikle hizmet sözleşmelerine ilişkin hükümleri uygulanır. TBK'nın genel hükümleri, iş sözleşmesinin yorumlanması, geçersizliği, ibra gibi konularda tamamlayıcı rol oynar.

C) İş Mahkemeleri Kanunu (7036 Sayılı Kanun)

İş sözleşmelerinden kaynaklanan uyuşmazlıklarda görevli mahkemeleri ve yargılama usulünü düzenleyen 7036 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu, iş sözleşmesiyle ilgili davaların nasıl yürütüleceği konusunda yol gösterir.

İlgili Mevzuat Hakkında Bilgi İçin:

II. İŞ SÖZLEŞMESİNİN ŞEKLİ VE ZORUNLULUKLARI

İş Kanunu madde 8'e göre, iş sözleşmesinin geçerliliği, kural olarak, hiçbir özel şekle bağlı değildir. Yani, iş sözleşmesi sözlü olarak da geçerli bir şekilde kurulabilir. Ancak, bazı istisnalar ve yazılı yapmanın getirdiği avantajlar vardır:

A) Yazılı Şekil Şartı Olmayan Haller

Genel olarak, iş sözleşmelerinin çoğu sözlü olarak kurulabilir ve hukuken geçerlidir. Örneğin, bir cafe veya restoranda garson olarak çalışmaya başlandığında yazılı bir sözleşme olmasa dahi, iş görme ve ücret ödeme ilişkisi kurulur ve bu geçerli bir iş sözleşmesidir.

B) Yazılı Şekil Şartı Olan Haller

Kanun, belirli iş sözleşmesi türleri için yazılı şekil şartı öngörmüştür:

  • Belirli Süreli İş Sözleşmeleri (İşK m. 11): Bu sözleşmelerin geçerli olabilmesi için yazılı yapılması zorunludur.
  • Kısmi Süreli İş Sözleşmeleri (İşK m. 13): Çalışma süresinin tam süreli işçiye göre önemli ölçüde az olduğu bu sözleşmelerin yazılı yapılması gerekir.
  • Çağrı Üzerine Çalışma Sözleşmeleri (İşK m. 14): İşçinin çağrı üzerine çalışmayı üstlendiği bu sözleşmelerin yazılı yapılması şarttır.
  • Takım Sözleşmesi (İşK m. 15): Birden çok işçinin bir araya gelerek bir işi tamamlama sözleşmesi de yazılı olmalıdır.

C) Yazılı Sözleşmenin İspat Gücü

Yazılı şekil zorunluluğu olmasa dahi, iş sözleşmesinin yazılı yapılması şiddetle tavsiye edilir. Çünkü yazılı sözleşme, iş ilişkisinin varlığını, ücreti, çalışma koşullarını, işçinin görevlerini, fesih şartlarını vb. ispat etme konusunda çok önemli bir delil niteliği taşır. Uyuşmazlık durumunda, sözlü anlaşmaların ispatı zor ve tartışmalı olabilirken, yazılı sözleşme taraflara güvence sağlar.

III. İŞ SÖZLEŞMESİ TÜRLERİ VE ÖZELLİKLERİ

İş sözleşmeleri, süresine, çalışma şekline, işçinin niteliğine veya işyerinin yapısına göre farklı türlere ayrılır.

A) Süresine Göre İş Sözleşmeleri

Belirsiz Süreli İş Sözleşmesi (İşK m. 11):

Tanım: Kural olarak iş sözleşmeleri belirsiz süreli yapılır. Sözleşmenin sona ereceği belirli bir tarih veya koşul öngörülmemiştir. İşin ne zaman biteceği belli değildir.

Özellikleri:

  • İş güvencesi hükümleri (işe iade hakkı) genellikle bu tür sözleşmelerde uygulanır (İşK m. 18).
  • Fesih için geçerli sebep aranır ve işveren fesih bildirimini yazılı yapmak zorundadır.
  • Fesih halinde ihbar ve kıdem tazminatı ödeme yükümlülüğü doğabilir.
  • Deneme süresi (en fazla 2 ay) uygulanabilir.

Önem: İşçiye en geniş korumayı sağlayan sözleşme türüdür.

Belirli Süreli İş Sözleşmesi (İşK m. 11):

Tanım: İşin niteliği gereği belirli bir süreye bağlı olarak veya belirli bir işin tamamlanması gibi objektif bir koşulun gerçekleşmesiyle kendiliğinden sona erecek şekilde yapılan sözleşmelerdir.

Özellikleri:

  • Yazılı yapılması zorunludur.
  • Kural olarak, işin niteliği gereği "objektif bir neden" olmadıkça üst üste yenilenemez (zincirleme). Aksi halde baştan itibaren belirsiz süreli kabul edilir (İşK m. 11/2).
  • Süresi sonunda kendiliğinden sona erer, bu nedenle ihbar tazminatı ödenmez.
  • Haklı nedenle fesih dışındaki fesihlerde iş güvencesi hükümleri uygulanmaz (işe iade davası açılamaz), ancak sözleşmenin haksız feshi durumunda tazminat talep edilebilir.
  • Belirli süreli iş sözleşmesi ile çalışan işçi, emsal belirsiz süreli iş sözleşmesiyle çalışan işçiye göre farklı işleme tabi tutulamaz.

Önem: İşin dönemsel olması (mevsimlik işler), proje bazlı çalışmalar gibi durumlarda tercih edilir.

B) Çalışma Süresine Göre İş Sözleşmeleri

Tam Süreli İş Sözleşmesi (İşK m. 63):

Tanım: İş Kanunu'nda belirlenen haftalık azami çalışma süresi olan 45 saatlik sürenin tamamında çalışılan sözleşmelerdir.

Özellikleri: İş Kanunu'nun genel hükümlerine tabidir.

Kısmi Süreli İş Sözleşmesi (Part-Time) (İşK m. 13):

Tanım: İşçinin normal haftalık çalışma süresinin, emsal tam süreli iş sözleşmesiyle çalışan işçiye göre önemli ölçüde daha az belirlendiği sözleşmelerdir. Haftalık çalışma süresi genellikle 30 saatin altındadır.

Özellikleri:

  • Yazılı yapılması zorunludur.
  • İşçi, emsal tam süreli işçiye göre farklı işleme tabi tutulamaz. Ücret ve paraya ilişkin menfaatler, çalıştığı süreye oranla ödenir.
  • Kıdem ve ihbar tazminatı hesaplamalarında çalışma süresi esas alınır.
  • İşçi, istediği takdirde tam süreli çalışmaya geçme hakkına sahip olabilir.

Önem: Esnek çalışma saatleri arayanlar ve işverenler için uygun bir seçenektir.

C) İşin Yapılış Şekline Göre İş Sözleşmeleri

Çağrı Üzerine Çalışma Sözleşmesi (İşK m. 14):

Tanım: İşçinin yapmayı üstlendiği işin, ihtiyaç duyulması halinde çağrı üzerine yerine getirildiği sözleşmelerdir. İşçi, her çağrıldığında çalışmayı kabul etmiş sayılır.

Özellikleri:

  • Yazılı yapılması zorunludur.
  • Haftalık, günlük veya aylık çalışma süresi belirlenmemişse, haftalık 20 saat olarak kabul edilir.
  • İşveren, işçiye çağrıyı en az 4 gün önceden bildirmelidir.
  • Çağrı üzerine çalışmada, işçinin işe başlamadığı günler için bile belirli bir ücret (haftalık belirlenen çalışma süresi) ödenmesi gerekebilir.

Önem: Özellikle mevsimlik işlerde, ek mesai gerektiren dönemlerde veya esnek işgücü ihtiyacında kullanılır.

Deneme Süreli İş Sözleşmesi (İşK m. 15):

Tanım: İşçi ve işverenin, iş ilişkisinin taraflara uygun olup olmadığını denemek amacıyla belirli bir süre için kurdukları iş sözleşmesidir.

Özellikleri:

  • Deneme süresi en fazla 2 ay olabilir (Toplu İş Sözleşmeleri ile 4 aya kadar uzatılabilir).
  • Deneme süresi içinde taraflar, herhangi bir ihbar süresi veya tazminat ödemeden iş sözleşmesini feshedebilirler. Ancak fesih hakkının kötüye kullanılmaması gerekir.
  • Deneme süresinin sonunda iş ilişkisi devam ederse, deneme süresi de kıdem süresine dahil edilir.

Önem: İşverenin işçiyi, işçinin de işyerini ve iş koşullarını tanıması için bir fırsattır.

Uzaktan Çalışma Sözleşmesi (İşK m. 14):

Tanım: İşçinin, işveren tarafından belirlenen iş görme edimini, evinde ya da teknolojik iletişim araçları ile işyeri dışında yerine getirmesi esasına dayalı sözleşmelerdir.

Özellikleri:

  • Yazılı yapılması zorunludur.
  • İş ilişkisi, işyeri dışında kurulur ancak işverenle bağımlılık ilişkisi devam eder.
  • İşveren, uzaktan çalışanın iş sağlığı ve güvenliği konusunda da gerekli önlemleri almak zorundadır.
  • Ücret, çalışma süreleri ve diğer haklar normal işçilerle aynıdır.

Önem: Özellikle pandemi sonrası dönemde yaygınlaşan, esneklik ve coğrafi bağımsızlık sağlayan bir modeldir.

Geçici İş İlişkisi (Ödünç İş İlişkisi) (İşK m. 7):

Tanım: Bir işverenin işçisini, geçici olarak başka bir işverene iş görme edimini yerine getirmek üzere devretmesiyle kurulan ilişkidir. İşçi, devredildiği işyerinde çalışır ancak iş sözleşmesi esas işvereniyle devam eder.

Özellikleri:

  • Devredilen işçi sayısı, işyerindeki işçi sayısının belirli bir oranını aşamaz.
  • Geçici iş ilişkisi en fazla 8 ay sürebilir.
  • İşçinin ücret ve sosyal haklarından esas işveren sorumlu olmaya devam ederken, iş sağlığı ve güvenliği gibi konularda geçici işveren de sorumlu olur.

Önem: İşgücü esnekliği sağlamak için kullanılır.

Bu makalede iş sözleşmesi türlerinin kapsamlı bir analizini sunduk. İş sözleşmesi türünün doğru seçilmesi, hem işverenler hem de işçiler için kritik önem taşır. Yasal düzenlemelere uygun, tarafların haklarını koruyan ve yükümlülüklerini açıkça belirten iş sözleşmeleri, iş barışının ve verimli çalışma ortamının temelini oluşturur.

Not: Bu makalede sunulan bilgiler genel nitelikte olup, özel durumunuza uyarlanmış hukuki tavsiye niteliği taşımamaktadır. Somut durumunuza ilişkin hukuki değerlendirme için bir avukata danışmanız önemle tavsiye edilir.