İşe İade Davası ve Arabuluculuk
Hızlı Bilgi
Zorunlu Arabuluculuk
İşe iade davalarında 01.01.2018 tarihinden itibaren arabulucuya başvurmak dava şartıdır.
Başvuru Süresi
Fesih bildiriminin tebliğinden itibaren 1 ay içinde arabulucuya başvurulması zorunludur.
Yasal Dayanağı
7036 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu ve 4857 sayılı İş Kanunu'nun ilgili maddeleri.
Anlaşmanın Niteliği
Arabuluculuk anlaşma belgesi ilam niteliğindedir ve mahkeme kararı gibi icra edilebilir.
İŞE İADE DAVASI ÖNCESİ ZORUNLU ARABULUCULUK
I. İŞE İADE DAVASI ÖNCESİ ZORUNLU ARABULUCULUK
A. Genel Olarak
Dava öncesi zorunlu arabuluculuk, işçi ve işveren arasındaki belirli hukuki uyuşmazlıklarda, dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmasının ve bu sürecin tamamlanmasının bir dava şartı olarak düzenlenmesidir. 01.01.2018 tarihinde yürürlüğe giren 7036 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu ile iş hukukuna getirilen bu yenilik, yargı yükünü azaltmayı, taraflar arasında dostane çözümleri teşvik etmeyi ve uyuşmazlıkların daha hızlı giderilmesini amaçlamaktadır.
Hangi Davalarda Zorunlu?
İş Mahkemeleri Kanunu'na göre, iş hukukundan kaynaklanan aşağıdaki uyuşmazlıklarda arabuluculuk zorunludur:
- İşe iade davaları,
- İşçi alacakları (kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, fazla mesai ücreti, yıllık izin ücreti, kötü niyet tazminatı vb.),
- Tazminat talepleri.
Hangi Davalarda Zorunlu Değil?
Aşağıdaki gibi uyuşmazlıklarda arabuluculuk zorunlu değildir ve doğrudan dava açılabilir:
- İş kazası veya meslek hastalığından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat davaları,
- İşveren tarafından açılan rücu (geri alma) davaları,
- İşçi ve işveren arasında sendikal nedenlerle açılan davalar.
Daha Fazla Bilgi İçin:
- 7036 Sayılı İş Mahkemeleri Kanunu - Madde 3
B. Arabulucuya Başvurma Süresi
Zorunlu arabuluculuk, dava açmadan önceki bir şarttır. Arabulucuya başvurulması için özel bir süre belirtilmemekle birlikte, uyuşmazlığın türüne göre dava açma süreleri veya hak düşürücü süreler göz önünde bulundurulmalıdır. Özellikle işe iade davası gibi hak düşürücü süreye tabi davalarda, arabuluculuk süreci bu hak düşürücü sürenin içinde tamamlanmalıdır. Arabuluculuk sürecine başvuru, dava zamanaşımı ve hak düşürücü süreleri durdurur.
Dikkat: İşe iade davalarında, işçi fesih bildiriminin tebliğinden itibaren 1 ay içinde arabulucuya başvurmak zorundadır. Bu süre hak düşürücü niteliktedir ve geçirilmesi halinde işe iade davası açma hakkı ortadan kalkar.
C. Arabuluculuk Faaliyeti Sonunda Anlaşmaya Varılması Hali
Anlaşma Esasları:
Arabuluculuk sürecinde taraflar, uyuşmazlık konularında serbestçe müzakere eder ve ortak bir zeminde buluşmaya çalışır. Anlaşmaya varılması halinde, arabulucu tarafından bir anlaşma belgesi (son tutanak) düzenlenir. Bu belge, tarafların üzerinde anlaştığı tüm hususları, ödenecek miktarları, ödeme planlarını ve diğer koşulları açıkça belirtir. Anlaşma belgesi taraflarca ve arabulucu tarafından imzalanır.
Anlaşmanın Sonuçları:
Arabuluculuk anlaşması, taraflar ve avukatları ile arabulucu tarafından imzalandıktan sonra, ilam niteliğinde belge sayılır. Bu, anlaşmanın mahkeme kararı gibi icra edilebilir olduğu anlamına gelir. Anlaşma, mahkemeye sunularak icra edilebilirlik şerhi alabilir ve bu şerh ile ilamlı icra takibine konu edilebilir. Böylece, taraflar arasında uyuşmazlık kesin olarak çözüme kavuşmuş olur ve aynı konuda yeniden dava açılamaz.
D. Arabuluculuk Sonucunda Anlaşmaya Varılamaması
Tarafların arabuluculuk görüşmeleri sonunda anlaşmaya varamaması halinde, arabulucu tarafından bir son tutanak düzenlenir ve bu tutanağın ilgili kısmı taraflara tebliğ edilir. Bu tutanakta, tarafların anlaşıp anlaşamadığı, anlaşılamayan hususlar ve diğer detaylar yer alır. Arabuluculuk sürecinin anlaşamama ile sonuçlanması, taraflara dava açma hakkı verir. Dava açılabilmesi için bu son tutanağın ibraz edilmesi zorunludur.
II. İŞE İADE DAVASI
İşe iade davası, iş sözleşmesi haksız veya geçersiz bir nedenle feshedilen işçinin, işine geri dönme talebiyle açtığı özel bir davadır. İş güvencesi hükümleri çerçevesinde değerlendirilen bu dava, hem işçinin işini koruma hakkını hem de işverenin işletmesel kararlarını dengeler.
A. Davanın Tarafları
Davacı:
İşe iade davasını sadece işçi açabilir. Ancak her işçi işe iade davası açma hakkına sahip değildir. 4857 Sayılı İş Kanunu'nun 18. maddesi uyarınca, iş güvencesi hükümlerinden yararlanabilmek ve dolayısıyla işe iade davası açabilmek için işçinin şu şartları taşıması gerekir:
- İşyerinde en az altı aylık kıdemi bulunmalıdır (yer altı işlerinde çalışanlar için kıdem şartı aranmaz).
- Belirsiz süreli iş sözleşmesiyle çalışıyor olmalıdır.
- İşyerinde en az 30 veya daha fazla işçi çalışıyor olmalıdır.
- İşveren vekili (işyerinin bütününü sevk ve idare eden veya işçiyi işe alma ve işten çıkarma yetkisi olan) konumunda olmamalıdır.
- İş sözleşmesi, işveren tarafından geçerli veya haklı bir neden olmaksızın feshedilmiş olmalıdır.
Daha Fazla Bilgi İçin:
- 4857 Sayılı İş Kanunu - Madde 18
Davalı:
İşe iade davasında davalı, iş sözleşmesini fesheden işverendir. Gerçek veya tüzel kişi olabilir.
B. Görevli ve Yetkili Mahkeme
Görevli Mahkeme:
İşe iade davaları, İş Mahkemeleri Kanunu uyarınca İş Mahkemeleri'nde görülür. İş Mahkemesi bulunmayan yerlerde ise Asliye Hukuk Mahkemesi, İş Mahkemesi sıfatıyla görev yapar.
Yetkili Mahkeme:
İşe iade davasında yetkili mahkeme, 7036 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu'nun 6. maddesi uyarınca aşağıdaki yerlerden biridir:
- Davalının (işverenin) yerleşim yeri mahkemesi,
- İşin yapıldığı yer mahkemesi,
- İşverenin Türkiye'de yerleşim yeri bulunmadığı takdirde, İş Kanunu'na göre yetkili mahkeme, işçinin işyerinde fiilen çalıştığı yer mahkemesidir.
Daha Fazla Bilgi İçin:
- 7036 Sayılı İş Mahkemeleri Kanunu - Madde 6
C. Hak Düşürücü Süre
İşe iade davası, hak düşürücü süreye tabidir ve bu süre çok kısadır. İş Kanunu'nun 20. maddesine göre, iş sözleşmesinin feshinin geçerli bir nedene dayanmadığını iddia eden işçi, fesih bildiriminin kendisine tebliğinden itibaren 1 ay (30 gün) içinde işe iade talebiyle arabulucuya başvurmak zorundadır. Arabuluculuk süreci (3 hafta + 1 hafta uzatma), bu 30 günlük hak düşürücü sürenin içinde tamamlanmalıdır. Arabuluculuk sürecinden sonra dava açma süresi, arabuluculuk son tutanağının düzenlendiği tarihten itibaren işlemeye başlar. Bu sürelere riayet etmemek, davanın usulden reddine yol açar.
Daha Fazla Bilgi İçin:
- 4857 Sayılı İş Kanunu - Madde 20
D. Davanın Açılması
İşe iade davası, zorunlu arabuluculuk sürecinin anlaşamama ile sonuçlanması halinde, yetkili İş Mahkemesi'ne hitaben yazılan bir dava dilekçesi ile açılır. Dilekçede, iş sözleşmesinin haksız/geçersiz feshedildiği iddiaları, işçinin işe iade talebi ve diğer ilgili talepler açıkça belirtilmelidir.
E. Harç ve Vekalet Ücreti
İşe iade davaları, maktu harca tabidir. Yani, talep edilen miktar üzerinden değil, sabit bir harç ödenir. Dava lehine sonuçlanırsa, Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi'ne göre hesaplanan vekalet ücreti de karşı taraftan tahsil edilir.
F. Yargılama Usulü
İşe iade davaları, İş Mahkemeleri Kanunu'nda düzenlenen basit yargılama usulüne tabidir. Bu usul, hızlı ve seri yargılamayı amaçlar. Mahkeme, delilleri kısa sürede toplar, gerekli tanıkları dinler ve hızlıca karar verir.
Daha Fazla Bilgi İçin:
- 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu (HMK) - Basit Yargılama Usulü
G. Islah
İşe iade davalarında ıslah (davanın veya savunmanın kısmen veya tamamen değiştirilmesi), yargılama usulü gereği belirli koşullar altında mümkündür. Ancak işe iade talebinin kendisi, dava açma süresi içinde ileri sürülmeli ve sonradan ıslah ile eklenemez.
H. İspat
İşe iade davasında ispat yükü işverendedir. İşveren, iş sözleşmesini feshetmesinin geçerli bir nedene dayandığını ve feshin usulüne uygun yapıldığını kanıtlamak zorundadır. İşçi ise feshin yapıldığını ve iş güvencesi kapsamında olduğunu ispat eder.
İ. Mahkemece Verilecek Hüküm
Davanın Reddi:
- Davanın Usulden Reddi: Arabuluculuğa başvurulmaması, yetkili mahkemede açılmaması gibi usuli eksiklikler nedeniyle dava reddedilebilir.
- Davanın Esastan Reddi:
- Sürenin Kaçırılmış Olması Nedeniyle: 30 günlük hak düşürücü sürenin kaçırılması halinde.
- İşçinin İş Güvencesine Sahip Olmaması Nedeniyle: İşçinin kıdem, işçi sayısı veya işveren vekilliği gibi iş güvencesi şartlarını taşımaması halinde.
- Fesih Nedeninin İspatlanmış Olması Nedeniyle: İşverenin, fesih nedeninin geçerli veya haklı olduğunu yargılama sırasında ispat etmesi halinde.
Davanın Kabulü:
Genel Olarak: Mahkeme, feshin geçersiz olduğuna ve işçinin işe iadesine karar verirse, bu kararda işçinin işe başlatılmaması durumunda ödenecek tazminatlar da belirtilir:
- İşe Başlatmama Tazminatı (İş Güvencesi Tazminatı): İşçinin işe iade edilmesi kararına rağmen işverenin işçiyi işe başlatmaması halinde ödenen, işçinin 4 ila 8 aylık ücreti tutarında tazminattır. Miktarı, mahkemece takdir edilir.
- Boşta Geçen Süre Ücreti: İşçinin haksız fesih tarihinden işe iade kararı kesinleşene kadar geçirdiği en çok 4 aylık süredeki ücret ve diğer haklarıdır (yol, yemek, ikramiye vb.). Bu ücret ve haklar, işverence ödenir ve SGK primleri yatırılır.
Davanın Kabulü Kararında Yer Alması Gereken Hususlar: Mahkeme kararında, feshin geçersizliği, işçinin işe iadesi, işe başlatmama tazminatının miktarı ve boşta geçen süre ücreti ve diğer hakların kapsamı açıkça belirtilir.
Kabul Kararının Ücretin Ödenmesine Etkisi: İşe iade kararı kesinleştiğinde, işveren işçiyi 10 iş günü içinde işe davet etmek zorundadır. İşçi işe başlatılırsa, boşta geçen 4 aylık süreye ilişkin ücret ve diğer hakları ile bu dönemin SGK primleri ödenir. İşçi işe başlatılmazsa, işe başlatmama tazminatı ödenir ve boşta geçen süre ücreti ile SGK primleri yine ödenir.
Not: Mahkeme kararında yer alan bu hususlar, işçinin haklarının korunması ve işverenin yükümlülüklerinin netleşmesi açısından büyük önem taşır.
Daha Fazla Bilgi İçin:
Davanın Konusuz Kalması:
Dava açıldıktan sonra, işçinin başka bir işte sürekli çalışmaya başlaması ve işe iade talebinden fiilen vazgeçtiğini göstermesi veya işverenin işçiyi işe davet etmesine rağmen işçinin haklı bir neden olmaksızın işe başlamaması gibi durumlarda, davanın konusu kalmayabilir ve mahkeme bu durumu tespit eder.
İş hukuku uyuşmazlıklarınızda profesyonel destek almak için bize ulaşabilirsiniz.
Bizimle İletişime GeçinSonuç
Dava öncesi zorunlu arabuluculuk ve işe iade davası, Türk İş Hukuku'nda işçi ve işveren arasındaki uyuşmazlıkların çözümünde anahtar rol oynayan kurumlardır. Arabuluculuk, uyuşmazlıkların yargı yoluna taşınmadan çözülmesine olanak tanırken, işe iade davası işçinin iş güvencesi hakkını koruyan önemli bir mekanizmadır. Her iki sürecin de kendine özgü süreleri, şartları ve sonuçları bulunur.
Bu süreçlerin doğru yönetilmesi, hak kayıplarının önüne geçilmesi ve adil bir sonuca ulaşılması için, iş hukuku alanında uzman bir avukattan profesyonel hukuki destek almak büyük önem taşır.
Önemli Not
Bu makale, işe iade davası ve zorunlu arabuluculuk süreci hakkında genel bir bilgilendirme amacıyla hazırlanmıştır ve hukuki danışmanlık niteliği taşımamaktadır. Her dava kendine özgü koşullar içerir ve bu nedenle kişiselleştirilmiş hukuki danışmanlık gerektirir. Makalede yer alan bilgiler, yasal değişiklikler, yeni içtihatlar veya sizin özel durumunuza uygun olmayan yönlendirmeler nedeniyle eksik veya güncelliğini yitirmiş olabilir.
İşe iade davası veya arabuluculuk sürecinde olduğunuzu düşünüyorsanız, harekete geçmeden önce, mutlaka iş hukuku alanında uzmanlaşmış bir avukata danışmanızı tavsiye ederiz.
Kaynaklar
- 7036 Sayılı İş Mahkemeleri Kanunu
- 4857 Sayılı İş Kanunu
- 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu
- Yargıtay Kararları
Hukuki Danışmanlık İçin İletişime Geçin
ASEL NEVA Hukuk ve Arabuluculuk Bürosu olarak, alanında uzman avukatlarımız ile size özel çözümler sunmaktayız.
Danışmanlık İçin Bize Ulaşın