İş Kazası Tespit Davası
Hızlı Bilgilendirme
İş Kazası Nedir?
Sigortalının işyerinde veya iş dolayısıyla meydana gelen, bedensel veya ruhsal zarara uğrattığı olaydır.
Tespit Davası Amacı
Bir olayın hukuken "iş kazası" sayılmasını sağlayarak, SGK yardımları ve tazminat haklarını korumaktır.
Yasal Dayanağı
5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu'nun 13. maddesi iş kazasını tanımlar.
Hak Sahipleri
Sigortalı işçi veya ölüm halinde hak sahipleri (eş, çocuklar, anne-baba) iş kazası tespit davası açabilir.
İŞ KAZASI TESPİT DAVASI
I. DAVANIN ANLAMI ve AMACI
İş kazası tespit davası, yaşanan bir olayın hukuken iş kazası olduğunun mahkeme kararıyla tespit edilmesini amaçlayan bir davadır. Bu dava, özellikle aşağıdaki durumlarda önem kazanır:
- SGK tarafından yaşanan olayın iş kazası olarak kabul edilmemesi: SGK, yapılan bildirim veya kendi incelemesi sonucunda olayın iş kazası olmadığına karar vermişse, sigortalı veya hak sahipleri bu karara karşı iş kazası tespit davası açabilir.
- İşveren tarafından iş kazası bildirimi yapılmaması: İş kazasının zamanında veya hiç bildirilmemesi halinde, sigortalı veya hak sahipleri doğrudan iş kazası tespit davası açarak olayın iş kazası niteliğini belirletebilirler.
- Sosyal güvenlik haklarından yararlanma: Bir olayın iş kazası olduğunun tespiti, sigortalının veya vefatı halinde hak sahiplerinin (eş, çocuklar, anne-baba) SGK'dan iş göremezlik ödeneği, sürekli iş göremezlik geliri, ölüm geliri gibi sosyal güvenlik yardımlarından yararlanabilmesinin ön koşuludur.
- Maddi ve manevi tazminat davası açma: İş kazası tespiti, işverene karşı açılacak maddi ve manevi tazminat davalarının da temelini oluşturur. Çünkü tazminat talebinde bulunabilmek için öncelikle kazanın "iş kazası" olduğunun hukuken sabit olması gerekir.
Bu davanın temel amacı, bir sigortalılık hali ve kaza ilişkisinin hukuken varlığını ortaya koymak ve böylece sigortalının veya hak sahiplerinin, söz konusu kazadan kaynaklanan haklarını talep etmelerinin önünü açmaktır.
II. İŞ KAZASI KAVRAMI
A. Genel Olarak
İş kazası, 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu (SSGSSK) tarafından tanımlanan özel bir kavramdır. Kanun, iş kazasını, sigortalının işyerinde veya işin yürütümü sırasında meydana gelen, sigortalıyı bedence veya ruhça engelli hale getiren olay olarak kabul eder. Bu tanım, olayın bedensel bir yaralanma yanında ruhsal bir travma sonucunda da meydana gelebileceğini belirtir.
İş Kazası Nedir?
5510 sayılı Kanun'a göre iş kazası:
- Sigortalının işyerinde bulunduğu sırada,
- İşveren tarafından yürütülmekte olan iş nedeniyle,
- Görevli olarak başka bir yere gönderilmesi nedeniyle asıl işini yapmaksızın geçen zamanlarda,
- Emziren kadın sigortalının çocuğuna süt vermek için ayrılan zamanlarda,
- İşverence sağlanan bir taşıtla işin yapıldığı yere gidiş gelişi sırasında,
meydana gelen ve sigortalıyı hemen veya sonradan bedenen ya da ruhen engelli hâle getiren olaydır.
Daha Fazla Bilgi İçin:
- 5510 Sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu - Madde 13
B. Koşulları
Bir olayın iş kazası sayılabilmesi için temel olarak üç ana koşulun bir araya gelmesi gerekir:
1. Sigortalı Olma Koşulu:
Kazaya uğrayan kişinin, olayın meydana geldiği sırada 5510 sayılı SSGSSK kapsamında sigortalı olması gerekir. Sigortalılık, kanunun öngördüğü prim ödeme yükümlülüğü veya sigortalı sayılma hallerini ifade eder.
- Hukuki Dayanak: SSGSSK'nın 4. maddesi, sigortalı sayılan kişileri belirler.
- Hizmet Sözleşmesi İle Çalıştırılanlar: En yaygın sigortalı tipi olan, İş Kanunu'na tabi olarak hizmet sözleşmesiyle çalışanlar (Kanun'un 4/a bendi kapsamında).
- Köy ve Mahalle Bekçileri: Özel kanunları gereği sigortalı sayılan kişilerdendir.
- Bağımsız Çalışanlar: Kendi adına ve hesabına çalışanlar (esnaf, sanatkar, serbest meslek erbabı gibi, Kanun'un 4/b bendi kapsamında).
- Kamu İdarelerinde Çalışanlar: Kamu idarelerinde istihdam edilenler (eski Emekli Sandığı mensupları, Kanun'un 4/c bendi kapsamında).
Tüm bu sigortalı türleri için iş kazası hükümleri farklılık gösterebilir, ancak temel prensip sigortalılık durumunun varlığıdır.
Daha Fazla Bilgi İçin:
- 5510 Sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu - Madde 4
2. Sigortalının Kazaya Uğraması Koşulu:
Bir dış etkenin neden olduğu, ani ve beklenmedik bir olayın meydana gelmesi gerekir. Bu olay, sigortalının vücut bütünlüğüne veya ruh sağlığına zarar vermelidir.
Önemli: İş kazasının en belirgin özelliği, aniden ve beklenmedik şekilde meydana gelmesidir. Bu özellik, onu yavaş yavaş ortaya çıkan meslek hastalıklarından ayırır.
3. Kaza ile Sigortalının Uğradığı Zarar Arasında Uygun İlliyet Bağı Bulunmalıdır:
Meydana gelen kaza ile sigortalının uğradığı bedensel veya ruhsal zarar arasında doğrudan bir nedensellik ilişkisi (illiyet bağı) bulunmalıdır. Yani, kaza olmasaydı bu zararın da meydana gelmeyeceği kabul edilmelidir. Bu bağın varlığı, iş kazası tespit davalarının en önemli ve genellikle en çok tartışılan unsurlarından biridir.
C. İş Kazası Sayılan Haller
SSGSSK Madde 13, genel tanımın yanı sıra, hangi durumlarda meydana gelen olayların iş kazası sayılacağını da detaylandırmıştır:
1. Genel Olarak:
Kanun, belirli durumları iş kazası olarak kabul ederek, sigortalının korunmasını genişletir. Bu haller, sadece işyerinde meydana gelen kazalarla sınırlı değildir.
2. Sigortalının İşyerinde Kazaya Uğraması:
Sigortalının, işyerinde bulunduğu sırada meydana gelen her türlü kaza, iş kazası sayılır. Bu durum, işçinin aktif olarak işini yaptığı zamanlarla sınırlı olmayıp, mola, yemek, tuvalet gibi işyerinde geçirdiği diğer zamanları da kapsar.
3. Yürütülmekte Olan İş Nedeniyle Kazaya Uğraması:
Sigortalının, işveren tarafından yürütülmekte olan iş nedeniyle işyeri dışında meydana gelen kazalar da iş kazası sayılır. Örneğin, pazarlama faaliyetinde bulunan bir işçinin müşteri ziyaretinde kaza geçirmesi veya bir saha mühendisinin şantiye alanında kaza geçirmesi bu kapsamdadır.
4. İşveren Tarafından Görev ile Başka Bir Yere Gönderilmesinde Kazaya Uğraması:
Sigortalının, işveren tarafından görevli olarak başka bir yere gönderilmesi nedeniyle asıl işini yapmaksızın geçen zamanlarda meydana gelen kazalar da iş kazasıdır. Örneğin, seminer için başka bir şehre gönderilen işçinin konakladığı otelde veya yolculuk sırasında kaza geçirmesi.
5. Emziren Kadın Sigortalının Çocuğuna Süt Vermek İçin Ayrılan Zamanlarda Kazaya Uğraması:
İş Kanunu uyarınca, emziren kadın sigortalılara tanınan süt izni sırasında (çocuğunu emzirmek veya bakmak için işyerinden ayrılıp geri gelmesi sırasında) meydana gelen kazalar iş kazası sayılır.
6. İşverence Sağlanan Taşıtla İşin Yapıldığı Yere Gidiş ve Gelişi Sırasında Kazaya Uğraması:
Sigortalının, işverenin sağladığı bir taşıtla işin yapıldığı yere gidiş ve gelişi sırasında meydana gelen kazalar da iş kazasıdır. Bu durum, özel araç veya toplu taşıma ile yapılan ulaşımı kapsamaz, ancak işverenin servis aracı gibi sağladığı taşıtlarla yapılan yolculukları kapsar.
Yargıtay'ın İş Kazası Değerlendirmesi
Yargıtay kararlarına göre, bir olayın iş kazası sayılabilmesi için, mutlaka işyerinde ve çalışma saatleri içinde meydana gelmesi gerekmez. İşveren tarafından yürütülen iş dolayısıyla meydana gelen ve sigortalıyı zarara uğratan her olay, kanundaki diğer koşulların varlığı halinde iş kazası olarak değerlendirilir.
Daha Fazla Bilgi İçin:
- 5510 Sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu - Madde 13
III. İŞ KAZASI TESPİT DAVASININ AÇILMASI
A. Davacı ve Davalı
İş kazası tespit davası, sigortalı işçi veya ölümü halinde hak sahipleri tarafından açılabilir. Davalı ise genellikle Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) olmakla birlikte, işveren de davaya dâhil edilebilir.
B. Görevli ve Yetkili Mahkeme
İş kazası tespit davaları, İş Mahkemeleri'nde görülür. Yetkili mahkeme, sigortalının ikametgâhının bulunduğu yer, işyerinin bulunduğu yer veya kazanın meydana geldiği yer mahkemesidir. İş Mahkemesi bulunmayan yerlerde Asliye Hukuk Mahkemeleri iş mahkemesi sıfatıyla davaya bakar.
C. Zamanaşımı
İş kazası tespit davaları için özel bir zamanaşımı süresi öngörülmemiştir. Ancak, SGK'nın iş kazası olmadığına dair bir kararı varsa, bu kararın tebliğinden itibaren genel zamanaşımı süreleri içinde dava açılmalıdır. Ayrıca, iş kazası nedeniyle açılacak tazminat davalarının zamanaşımı süreleri de göz önünde bulundurulmalıdır.
Dikkat: İş kazasının SGK'ya bildirilmesi için işverene 3 iş günü, sigortalıya veya hak sahiplerine ise 3 ay süre tanınmıştır. Bu bildirimlerin zamanında yapılmaması, iş kazası tespit davası açılmasını gerektirebilir.
D. İspat
İş kazası tespit davasında, bir olayın iş kazası niteliğinde olduğunun ispatı gerekmektedir. Bu ispat, sigortalılık durumu, kazanın meydana geldiği koşullar, sigortalının yaralanması veya ölümü, kaza ile zarar arasındaki illiyet bağı gibi unsurlar üzerinden yapılır. İspat için tanık ifadeleri, doktor raporları, kaza tutanakları, güvenlik kamera kayıtları gibi deliller kullanılabilir.
E. Mahkeme Kararının Sonuçları
Mahkemenin bir olayın iş kazası olduğuna karar vermesi durumunda, sigortalı veya hak sahipleri SGK'dan sağlanan sosyal güvenlik yardımlarından yararlanma hakkı kazanır. Bu yardımlar arasında geçici iş göremezlik ödeneği, sürekli iş göremezlik geliri, ölüm halinde hak sahiplerine bağlanan ölüm geliri, cenaze ödeneği ve evlenme yardımı sayılabilir.
Ayrıca, iş kazası tespiti, işverene karşı açılacak maddi ve manevi tazminat davalarının temelini oluşturur. İşveren, iş kazasının meydana gelmesinde kusuru oranında tazminat ödemekle yükümlü olabilir.
İş kazası geçirdiyseniz veya yakınınızı iş kazasında kaybettiyseniz, haklarınızı korumak için profesyonel hukuki destek alın.
Bizimle İletişime GeçinSonuç
İş kazası tespit davası, sigortalının ve hak sahiplerinin sosyal güvenlik hakları ile tazminat haklarını korumak için kritik öneme sahiptir. Bu dava, SGK tarafından bir olayın iş kazası olarak kabul edilmediği veya işveren tarafından bildirim yapılmadığı durumlarda, söz konusu olayın hukuken iş kazası niteliği taşıdığını belirletmek amacıyla açılır.
Bir olayın iş kazası olarak kabul edilmesi için, sigortalılık durumu, kazanın kanunda belirtilen hallerden birinde meydana gelmesi ve kaza ile zarar arasında illiyet bağı bulunması gibi koşulların varlığı gerekir. İş kazası tespit davası sonucunda verilen karar, hem SGK'dan sağlanan sosyal güvenlik yardımlarından yararlanılmasını hem de işverene karşı tazminat davası açılabilmesini sağlar.
İş kazası geçiren her sigortalının veya hak sahibinin, haklarını korumak için zaman kaybetmeden hukuki yollara başvurması ve gerekli bildirimleri zamanında yapması büyük önem taşır. Süreçte yaşanabilecek karmaşıklıklar ve zorluklar nedeniyle, profesyonel hukuki destek almak en doğru yaklaşım olacaktır.
Önemli Not
Bu makalede yer alan bilgiler genel bilgilendirme amaçlıdır ve hukuki tavsiye niteliği taşımamaktadır. Her iş kazası vakası kendine özgü özellikler taşıdığından, spesifik durumunuzla ilgili olarak bir iş hukuku avukatına danışmanız önerilir. İş kazası bildirimleri, SGK işlemleri ve dava süreçleri konusunda uzman hukuki destek almak, haklarınızı en iyi şekilde korumanızı sağlayacaktır.
Kaynaklar
- 5510 Sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu
- 4857 Sayılı İş Kanunu
- 6098 Sayılı Türk Borçlar Kanunu
- Yargıtay 10. ve 21. Hukuk Dairesi Kararları
- İş Mahkemeleri Kanunu
Hukuki Danışmanlık İçin İletişime Geçin
ASEL NEVA Hukuk ve Arabuluculuk Bürosu olarak, alanında uzman avukatlarımız ile size özel çözümler sunmaktayız.
Danışmanlık İçin Bize Ulaşın