Hızlı Bilgi
İradeyi Sakatlayan Nedenler
Hata, hile ve korkutma (ikrah) durumlarında, kişinin irade beyanı sağlıklı oluşmadığından yapılan işlem sakattır ve iptal edilebilir.
Hak Düşürücü Süre
İradeyi sakatlayan durumun öğrenildiği veya korkutmanın etkisinin ortadan kalktığı tarihten itibaren 1 yıl içinde dava açılmalıdır (TBK m. 39).
Yetkili Mahkeme
Taşınmazın bulunduğu yer Asliye Hukuk Mahkemesi kesin yetkilidir.
İspat Yükü
İrade sakatlığını iddia eden davacı, durumun varlığını ve işlem anındaki iradeyi etkilediğini ispat etmelidir.
Tapu sicilindeki tescillerin hukuki bir işleme dayanması esastır. Ancak bazen, taşınmaz devrine yönelik yapılan hukuki işlemin (satış, bağışlama vb.) arkasında yer alan irade beyanı sağlıklı ve özgür bir şekilde oluşmamış olabilir. Kişinin iradesini beyan ederken etkilendiği hata, hile (aldatma) veya korkutma (ikrah) gibi nedenler, yapılan işlemin sakat olmasına yol açar. Bu durumlarda, iradesi sakatlanan kişi veya mirasçıları tarafından İradeyi Sakatlayan Nedenlere Dayalı Tapu İptali ve Tescil Davası açılabilir.
Bu dava, sakatlanan irade beyanına dayanılarak tapu sicilinde yapılan tescilin yolsuz hale geldiği iddiasıyla, bu kaydın iptali ve taşınmazın gerçek hak sahibi adına yeniden tescilini sağlamayı amaçlar.
İlgili Mevzuat
İradeyi sakatlayan nedenlere dayalı tapu iptali ve tescil davalarının hukuki dayanakları esas olarak Türk Borçlar Kanunu ve Türk Medeni Kanunu'nda yer alır.
TBK, sözleşmenin kurulması ve geçerliliği ile ilgili temel hükümleri içerir. İradeyi sakatlayan nedenler TBK'da detaylıca düzenlenmiştir:
- Hata (TBK m. 30-36): Sözleşme kurulurken, taraflardan birinin esaslı bir konuda yanılması. Örneğin, taşınmazın niteliği, cinsi veya bedeli gibi konularda düşülen esaslı hata, sözleşmeyi sakatlayabilir.
- Hile (Aldatma) (TBK m. 36-37): Taraflardan birinin, diğerini sözleşme yapmaya ikna etmek amacıyla kasten yanıltması veya gerçeğe aykırı bilgi vermesi. Taşınmazın durumu, imar durumu, yüzölçümü gibi konularda aldatıcı beyanlarla satış yapılması hile teşkil edebilir.
- Korkutma (İkrah) (TBK m. 37-38): Bir kimsenin kendisinin veya yakınının şahsiyet veya malvarlığına yönelik ağır bir zarar tehdidi altında, bu tehdidin etkisiyle sözleşme yapmaya zorlanması.
TBK hükümlerine göre, hataya düşen veya hileye maruz kalan ya da korkutulan taraf, sözleşmeyle bağlı olmadığını beyan ederek sözleşmeyi iptal edebilir. Bu iptal hakkı, tapu devri gibi işlemlerde tapu kaydının da iptalini gerektirir.
TMK, tapu sicili ve mülkiyet hakkına ilişkin temel prensipleri düzenler:
- TMK m. 705: Mülkiyetin kazanılması tescille olur. Ancak tescilin hukuki sebebe (geçerli bir sözleşmeye) dayanması gerekir.
- TMK m. 1024: Bağlayıcı olmayan bir hukuki işleme dayanan tescil yolsuzdur. İradeyi sakatlayan nedenlerle yapılan işlem bağlayıcı olmadığından, buna dayalı tescil yolsuz tescildir. Bu madde, yolsuz tescilin düzeltilmesi davasına imkan tanır.
- TMK m. 1023: Tapu siciline güven ilkesi ve iyiniyetli üçüncü kişinin kazanımının korunması. Ancak iradeyi sakatlayan nedenlerde, eğer taşınmazı devralan kişi kötüniyetliyse (irade sakatlığını biliyor veya bilmesi gerekiyorsa) veya sonradan taşınmazı edinen üçüncü kişi kötüniyetliyse, onların kazanımı korunmaz.
Davacı
Kimler İradeyi Sakatlayan Nedenlere Dayalı Tapu İptali ve Tescil Davası Açabilir?
İradeyi sakatlayan nedenlere dayalı tapu iptali ve tescil davasında davacı, irade beyanı hata, hile veya korkutma ile sakatlandığı için hukuki işlemi geçersiz kılan ve bu işlem sonucunda taşınmazını kaybeden kişidir.
- İradesi Sakatlanan Taraf: Hata, hile veya korkutma sonucu tapuda işlem yapan kişi sağ ise bizzat davayı açabilir.
- Mirasçılar: İradesi sakatlanan kişi vefat etmişse, yasal veya atanmış mirasçıları bu davayı açabilirler.
Davalı
Dava, iradesi sakatlanan hukuki işlem sonucunda taşınmazın tapu kaydında halen malik görünen kişiye karşı açılır.
- İşlemin Karşı Tarafı: İradesi sakatlanan işlemle doğrudan taşınmazı edinen kişi davalıdır.
- Sonraki Malikler: Eğer taşınmaz, iradesi sakatlanan işlemden sonra bir veya birden fazla kişiye devredilmişse, dava kural olarak en son tapu kaydında malik görünen kişiye karşı açılır. Ancak, aradaki maliklerin iyiniyetli olup olmadığı ispat açısından önem taşıdığından, davanın onlara da ihbar edilmesi veya gerekli hallerde davaya dahil edilmeleri gerekebilir.
Görevli ve Yetkili Mahkeme
Bu davalar, taşınmazın aynına (mülkiyetine) ilişkin davalardan olduğundan:
- Görevli Mahkeme: Asliye Hukuk Mahkemesi görevlidir.
- Yetkili Mahkeme: Taşınmazın bulunduğu yer mahkemesi kesin yetkilidir (HMK m. 12).
Harç ve Vekalet Ücreti
Dava konusunun değeri para ile ölçülebildiğinden (taşınmazın değeri):
- Dava Harcı: Dava açılırken dava konusu taşınmazın dava tarihindeki değeri üzerinden nispi (oransal) harç ödenir. Mahkemece yapılacak değer tespiti sonucunda harç tamamlaması istenebilir.
- Vekalet Ücreti: Dava sonucunda hükmedilen vekalet ücreti de, Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi'ne göre dava değerine göre nispi olarak belirlenir.
Hak Düşürücü Süre
TBK m. 39: Hata veya hileye düşen ya da korkutulan taraf, sözleşmeyle bağlı olmadığını öğrendiği (hata/hile) veya korkutma etkisinin ortadan kalktığı tarihten başlayarak bir yıl içinde sözleşmeyle bağlı olmadığını bildirimde bulunmaz veya dava açmazsa, sözleşmeyi onamış sayılır.
Tapu iptali davası da bu bir yıllık hak düşürücü süre içinde açılmalıdır. Süre, irade sakatlığının öğrenildiği veya korkutmanın etkisinin ortadan kalktığı tarihten itibaren başlar.
Bu süre hak düşürücüdür; mahkeme tarafından resen (kendiliğinden) dikkate alınır. Süre geçtikten sonra dava açılırsa, dava süre yönünden reddedilir.
Yargılama Usulü
Dava, Hukuk Muhakemeleri Kanunu (HMK) genel hükümlerine göre yürütülür:
- Dava Dilekçesi: Davacı veya vekili, hata, hile veya ikrah vakıalarını detaylıca açıklayan, delillerini belirten ve tapu iptali ile tescil talebini içeren bir dava dilekçesi sunar.
- Tebligat ve Dilekçeler Teatisi: Dava dilekçesi davalıya tebliğ edilir, taraflar dilekçeler aşamasını tamamlar.
- Tahkikat: Mahkeme, tarafların sunduğu delilleri toplar.
- Karar: Mahkeme, toplanan tüm delilleri değerlendirerek bir karar verir.
İspat
İradeyi sakatlayan nedenlere dayalı tapu iptali davalarında en önemli ve zorlu aşama, iddia edilen hata, hile veya korkutma vakıalarının ve bu durumun irade beyanını etkilediğinin ispatıdır.
İspat Yükü
Kural olarak, irade sakatlığını iddia eden davacı, bu nedenlerin varlığını ve bu nedenlerin tapu işlemi sırasındaki irade beyanını etkilediğini ispat etmek zorundadır (HMK m. 190).
Deliller
İspat için çeşitli deliller kullanılabilir:
- Yazılı Deliller: Varsa sözleşmeler, yazışmalar, ödeme belgeleri, raporlar, sağlık belgeleri (özellikle korkutma iddiasında).
- Tanık Beyanları: İşlemin yapıldığı sıradaki koşulları, tarafların beyanlarını bilen tanıklar dinlenebilir.
- Bilirkişi İncelemesi: Özellikle taşınmazın değerinin düşük gösterildiği hile iddialarında veya kişinin psikolojik durumunun korkutmaya elverişli olup olmadığı gibi konularda bilirkişi görüşüne başvurulabilir.
- Diğer Deliller: Keşif, yemin gibi diğer yasal deliller de kullanılabilir.
Hilede İspat
Hile iddiası, ispatı en zor olanlardan biridir. Karşı tarafın aldatma kastıyla davrandığının ve bu aldatmanın davacıyı işleme yönlendirdiğinin kanıtlanması gerekir. Taşınmazın gerçek değeri ile satış bedeli arasındaki fahiş oransızlık hile iddiasını güçlendirebilir, ancak tek başına yeterli delil olmayabilir.
Kötüniyetin İspatı
Eğer taşınmaz irade sakatlığı olan işlemden sonra üçüncü kişilere devredilmişse, bu üçüncü kişilerin tapu siciline güven ilkesi kapsamında korunup korunmayacağı, onların iyiniyetli olup olmadığına bağlıdır (TMK m. 1023). Davacı, sonraki maliklerin kötüniyetli olduğunu (irade sakatlığını biliyor veya bilmesi gerekiyordu) ispatlarsa, tapu iptali mümkündür. İyiniyetin ispat yükü TMK m. 3 gereği kural olarak davalıda olsa da, irade sakatlığı durumunda davacının kötüniyet iddiasını güçlendirecek deliller sunması önemlidir.
Karara Karşı Kanun Yolu ve Kararın İcrası
- Kanun Yolları: Asliye Hukuk Mahkemesi'nin kararına karşı kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde istinaf yoluna başvurulabilir. Bölge Adliye Mahkemesi'nin istinaf incelemesi sonrası verdiği karara karşı da belirli şartlar altında temyiz yolu açıktır.
- Kararın İcrası: Mahkeme kararının kesinleşmesinin ardından (istinaf ve temyiz süreçleri tamamlandığında), eğer tapu iptali ve tescile karar verilmişse, mahkeme yazısı ilgili tapu müdürlüğüne gönderilir. Tapu müdürlüğü, mahkeme kararı doğrultusunda mevcut tapu kaydını iptal eder ve taşınmazı dava kararında belirtilen gerçek hak sahibi adına yeniden tescil eder.
Dilekçe Örneği
Hukuk davalarında dava dilekçesi, davanın temelini oluşturan, iddiaların, hukuki sebeplerin, delillerin ve talebin açık ve net bir şekilde belirtildiği en önemli belgedir. İradeyi sakatlayan nedenlere dayalı tapu iptali ve tescil davaları, her somut olayın kendine özgü hata, hile veya korkutma vakıalarını içermesi ve bu vakıaların ispatının özel bir dikkat gerektirmesi nedeniyle büyük farklılıklar gösterir.
Bu tür davalarda başarılı olabilmek için, vakıaların doğru tespit edilmesi, ilgili kanun maddelerine (TBK ve TMK) uygun hukuki nitelendirmenin yapılması, delillerin eksiksiz toplanması ve dilekçenin usul hukukuna uygun hazırlanması hayati öneme sahiptir. Bu nedenle, genel bir dilekçe örneği vermek yerine, her vakanın kendi özelinde gayrimenkul hukuku ve borçlar hukuku alanında uzman bir avukat tarafından değerlendirilerek dava dilekçesinin hazırlanması en doğrusudur. Uzman bir avukat, durumu analiz ederek en uygun hukuki stratejiyi belirleyecek ve dava sürecini yönetecektir.
Sonuç
İradeyi sakatlayan nedenlere (hata, hile, korkutma) dayalı tapu iptali ve tescil davası, bir taşınmaz devir işleminin kişinin sakatlanan irade beyanına dayanması durumunda başvurulan önemli bir hukuki yoldur. Bu dava, TBK ve TMK hükümlerine dayanır ve tapu kaydının yolsuz hale geldiği iddiasıyla açılır.
Davanın kabulü için irade sakatlığına yol açan vakıanın (hata, hile veya korkutma) ve bu durumun işlem anındaki iradeyi etkilediğinin ispatı şarttır. İspat yükü kural olarak davacıda olmakla birlikte, kötüniyet iddiası ve sonraki maliklerin durumu davanın seyrini etkileyebilir. Dava açmak için, irade sakatlığının öğrenildiği veya korkutma etkisinin ortadan kalktığı tarihten itibaren başlayan bir yıllık hak düşürücü süreye dikkat etmek zorunludur.
Bu tür davalar, ispat zorlukları ve sürelere ilişkin hassasiyetleri nedeniyle uzmanlık gerektirir. Hak kaybına uğramamak ve sürecin doğru yönetilmesi için mutlaka bir avukattan profesyonel hukuki destek alınması şiddetle tavsiye edilir.
Gaziantep'te faaliyet gösteren Asel Neva Hukuk ve Arabuluculuk Bürosu olarak, taşınmaz hukuku ve tapu iptali-tescil davaları alanındaki tecrübemizle, özellikle irade sakatlığı nedeniyle tapu iptali davalarında sizlere rehberlik etmek ve haklarınızı en iyi şekilde savunmak için yanınızdayız.
Asel Neva Hukuk ile iletişime geçin
Bize UlaşınYasal Uyarı: Bu blog yazısı, genel bilgilendirme amacıyla hazırlanmıştır ve hukuki tavsiye niteliği taşımamaktadır. Her hukuki durum kendine özgü olduğundan, spesifik durumunuz için Resmi Gazete'de yayımlanan güncel mevzuatı takip etmeniz ve bir avukata danışmanız tavsiye edilir.