Ana Sayfa > Blog > İlamlı İcra Takibi: Para İlamlarının İcrası ve Borçlunun Hakları

İlamlı İcra Takibi: Para İlamlarının İcrası ve Borçlunun Hakları

Yayın Tarihi: 31.05.2025
Bu yazıyı paylaşın

Önemli Bilgi

İcra Emri ve İçeriği

İcra emri, borçluya gönderilen ve borcun ödenmesi için süre veren resmi bir tebligattır. İcra emrinde borç miktarı, ödeme süresi ve ödenmemesi halinde yapılacak işlemler belirtilir.

Borçlunun Hakları

Borçlu, icra emrine karşı şikayet hakkına sahiptir. Ayrıca borcun ödendiği, ertelendiği veya zamanaşımına uğradığı gibi sebeplerle icranın geri bırakılmasını talep edebilir.

İcranın Geri Bırakılması

İcranın geri bırakılması (tehir-i icra), borçlunun kanunda sayılan sebeplere dayanarak icra takibinin geçici olarak durdurulmasını talep etme hakkıdır.

Kesinleşme Şartı

Para ve teminat ilamları kural olarak kesinleşmeden icra edilebilir. Ancak bazı özel durumlarda (kira tespit, boşanmanın ferileri gibi) kesinleşme şartı aranır.

Mahkeme kararlarının (ilamların) zorla yerine getirilmesi (icrası), icra hukukunun temelini oluşturur. Bir önceki yazımızda para ve teminat dışındaki ilamların (taşınır, çocuk, taşınmaz, iş yapma/yapmama) icrasını ele almıştık. Bu yazımızda ise icra takiplerinin büyük çoğunluğunu oluşturan, para veya teminat verilmesine ilişkin ilamların icra edilme süreci ile bu süreçte borçlunun başvurabileceği "icranın geri bırakılması" (tehir-i icra) gibi önemli hukuki yolları inceleyeceğiz.

Bu yazımızda, sağladığınız içindekiler yapısını takip ederek, irtifak hakları ve gemilere ilişkin ilamların icrasını (kısaca), para ilamlarının icrasına başlama sürecini (icra emri dahil), borçlunun icra emrine karşı seçeneklerini ve özellikle borcun ödendiği, ertelendiği veya zamanaşımına uğradığı iddialarıyla icranın nasıl geri bırakılabileceğini detaylı bir şekilde ele alacağız.

İrtifak Hakları ve Gemilere İlişkin İlamların İcrası

31. Madde / İrtifak haklarına mütedair ilamlar

31/a. Madde / Gemilere ve bunlarla ilgili aynî haklara ilişkin ilamların icrası

İcra ve İflas Kanunu (İİK) Madde 31 ve Madde 31/a, özel nitikeli bazı haklara veya varlıklara ilişkin mahkeme kararlarının (ilamların) icrasını düzenler.

31. Madde (İrtifak Hakları)

Mahkeme kararıyla bir irtifak hakkının (örneğin geçit hakkı, intifa hakkı gibi taşınmaz üzerinde kurulan sınırlı ayni haklar) kurulmasına, kaldırılmasına veya değiştirilmesine hükmedilmişse, bu ilamların icra dairesi aracılığıyla nasıl yerine getirileceğini düzenler. Genellikle ilgili tapu sicilinde gerekli tescil veya terkin işlemlerinin yapılması icra marifetiyle sağlanır.

31/a. Madde (Gemiler ve Aynî Haklar)

Mahkeme kararıyla bir geminin teslimine veya gemi üzerindeki ayni haklara (ipotek, intifa gibi) ilişkin hükümlerin icrasını düzenler.

  • Bu ilamların icrası için genellikle kesinleşme şartı aranır.
  • İlam özeti ilgili gemi siciline gönderilir ve şerhi sağlanır.
  • Geminin tahliye ve teslimine ilişkin ilamlar, Madde 26'daki taşınmaz tahliye usulüne benzer şekilde icra emri gönderilmesi ve zorla icra gibi yollarla yerine getirilir.
  • Gemi üzerindeki ipotek veya intifa hakkına dair ilamlar ise ilgili sicil işlemlerinin yapılması yoluyla icra edilir.

Para ve Teminat İlamlarının İcrası

32. Madde / Para ve Teminat Verilmesi Hakkındaki İlamların İcrası

İcra ve İflas Kanunu'nun İkinci Babının en önemli kısımlarından biri, para veya teminat verilmesine ilişkin mahkeme kararlarının (ilamların) nasıl icra edileceğini düzenleyen Madde 32 ve takibin başlangıcını düzenleyen Madde 35'tir.

İcra Takibinin Başlatılması

  1. Alacaklı veya vekili, elindeki ilamı ve takip talebini yetkili icra dairesine sunar
  2. Takip talebinde alacaklı ve borçlu bilgileri belirtilir
  3. İlamın hangi mahkemeden alındığı, tarihi ve numarası yazılır
  4. Takip konusu alacak/teminat miktarı açıkça gösterilir

Kesinleşme Konusu

  1. Genel Kural: Para ve teminat verilmesine ilişkin ilamlar, kural olarak kesinleşmeden icraya konulabilir.
  2. İcrası İçin Kesinleşmesi Gerekmeyen Bir Kısım İlamlar: Genel kural bu olmakla birlikte, kanunda veya özel yasalarda bazı para borcu ilamlarının icrası için de kesinleşme şartı aranmaz.
  3. Kesinleşmeden İcra Edilemeyen İlamlar: Bazı özel nitelikli para borcu ilamları ancak kesinleştiğinde icraya konulabilir:
    • Kira tespit ilamları
    • Boşanmanın ferilerine ilişkin tazminat ve yoksulluk nafakası gibi ilamlar
    • Gayrimenkulün aynına ilişkin ilamlar (bedele dönüşse bile)
    • Limited şirket ortaklığından çıkarma payı ilamları

İcra Emri ve Borçlunun Seçenekleri

İcra Emrinin İçeriği ve Tebliği

İcra emri, borçluya gönderilen ve şu bilgileri içeren resmi bir tebligattır:

  • Alacaklı ve borçlunun kimlik bilgileri
  • Borç miktarı ve faiz oranı
  • Ödeme için verilen süre (genellikle 7 gün)
  • Ödeme yapılmaması halinde cebri icra yapılacağı ihtarı

Borçlunun Seçenekleri

  1. Ödeme Yapması: Borçlu, icra emrinde belirtilen süre içinde borcu faiz ve masraflarıyla ödeyebilir.
  2. İcra Mahkemesine Şikâyet: Borçlu, icra emrinin kendisine veya ilama aykırı olduğu iddiasıyla İcra Mahkemesi'ne şikayette bulunabilir.
  3. İcranın Geri Bırakılması Kararı Alınması: Borçlu, borcun ödendiği, ertelendiği veya zamanaşımına uğradığı gibi kanunda sınırlı olarak sayılan sebeplere dayanarak icranın durdurulmasını talep edebilir.
  4. Borcun Ödenmemesi: Borçlu, ödeme yapmaz ve icranın geri bırakılması kararı da alamazsa, icra takibi kesinleşir ve haciz işlemleri başlar.
  5. İflas Talebinde Bulunma: Borçlu, yasal şartları varsa kendi iflasını talep edebilir.

İcranın Geri Bırakılması (Tehir-i İcra)

33. Madde / İcranın geri bırakılması

Madde 33, 33/a ve 36, ilamlı icra takibinde borçlunun belirli ve sınırlı sebeplere dayanarak icranın geçici olarak durdurulmasını ("icranın geri bırakılması" veya "tehir-i icra") talep etme hakkını düzenler.

İcranın Geri Bırakılması Sebepleri

  • İtfa (Borcun Sona Ermesi): Borçlu, ilamda hükmedilen borcu ilamdan sonra ödediğini iddia ediyorsa, bunu resmî bir belgeyle ispatlamalıdır.
  • İmhal (Borcun Ertelenmesi): Alacaklının borç için borçluya ilamdan sonra yazılı olarak süre verdiğini iddia ediyorsa, bunu da resmî bir belgeyle ispatlamalıdır.
  • Zamanaşımı: Borçlu, ilamın üzerinden kanunda öngörülen sürenin geçtiğini ve borcun zamanaşımına uğradığını iddia edebilir.

İlam Mahiyetini Haiz Belgeler ve Zamanaşımı

38. Madde / İlam mahiyetini haiz belgeler

Madde 38, bazı belgelerin, gerçek bir mahkeme kararı (ilam) olmamalarına rağmen, kanun tarafından "ilam gücünde" kabul edildiğini düzenler. Bu belgeler, doğrudan ilamlı icraya konu edilebilir ve bu sayede hızlı ve etkin bir takip yolu sağlanır.

I. KAVRAM

İlam mahiyetini haiz belgeler (ilam niteliğindeki belgeler), mahkemece verilmiş bir hüküm olmamakla birlikte, içerdikleri borç ikrarı veya yetkili mercilerce verilmiş olmaları nedeniyle, yasal olarak ilamlı icra takibine konu edilebilen resmi ve güvenilir belgelerdir. Bu belgeler, borcun varlığını ve miktarını tartışmasız bir şekilde gösterirler.

II. İLAM NİTELİĞİNDE OLMAYAN BELGELER

Her belge ilam niteliğinde değildir. Örneğin, adi senetler, faturaya dayalı alacaklar gibi belgeler kural olarak ilamsız icraya konu edilebilir, ancak doğrudan ilamlı icra başlatmak için yeterli değildir. Bu tür belgelerde borçlu itiraz ettiğinde takip durur.

III. İİK m. 38'DE SAYILAN İLAM NİTELİĞİNDEKİ BELGELER

İİK Madde 38, doğrudan ilamlı icra takibi başlatılabilecek bazı özel belgeleri açıkça sayar:

A) Mahkeme Huzurunda Yapılan Sulhler

Tarafların mahkeme huzurunda anlaşarak davanın sulh yoluyla sonuçlanması durumunda düzenlenen tutanaklar.

B) Mahkeme Huzurunda Yapılan Kabuller

Davalının mahkeme huzurunda borcu veya davanın konusunu kabul etmesi durumunda düzenlenen tutanaklar.

C) Para Borcu İkrarını İçeren Noter Senetleri

Noterler tarafından, borç ikrarını içeren ve doğrudan icra edilebilir nitelikte (kayıtsız şartsız para borcu ikrarı olan) resmî senetler.

D) İstinaf ve Temyiz Kefaletnameleri

İstinaf veya temyiz yoluna başvuran tarafın, hükmedilen borcun veya zararın karşılanması için mahkemeye sunduğu kefalet senetleri.

E) İcra Dairesindeki Kefaletnameler

Genel Olarak: Borçlunun borcunu ödeme veya başka bir yükümlülüğünü yerine getirme taahhüdüne karşılık üçüncü bir kişinin icra dairesi önünde verdiği güvencedir.

  • Geçerlilik Koşulları: Yazılı olması, kefilin sorumlu olacağı azami miktarı ve kefalet tarihini içermesi, kefil olacak eşin rızasının alınması (evli ise), kefilin fiil ehliyetine sahip olması ve tüzel kişilerin temsil yetkisinin bulunması gibi şartlar gerekir.
  • İcra Kefilinin Takibi Usulü: İcra kefaletnamelerine dayanarak, doğrudan ilamlı icra takibi başlatılabilir.
  • Geçersizliğin İleri Sürülmesi: Kefaletnamenin yasal koşulları taşımadığını iddia eden taraf, bu geçersizliği İcra Mahkemesi'ne şikayet yoluyla ileri sürebilir.
  • İcra Kefaletinde Zamanaşımı: İcra kefaletnameleri için de özel zamanaşımı süreleri uygulanabilir.

IV. DİĞER KANUNLARDA SAYILAN İLAM NİTELİĞİNDEKİ BELGELER

İİK Madde 38 dışında, birçok özel kanun da belirli kararların veya tutanakların ilam niteliğinde olduğunu kabul etmiştir. Bunlar sayesinde, ilgili süreçler daha hızlı ve yargı kararına gerek kalmadan icraya konulabilir.

Örnekler

  • Arabuluculuk uzlaşma tutanakları (Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu)
  • Tüketici Hakem Heyeti kararları (Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun)
  • Tarım Kredi Kooperatiflerinin krediyle ilgili bazı belgeleri
  • Bazı meslek odalarının (Barolar, Mühendis ve Mimar Odaları, Esnaf ve Sanatkârlar Odaları) aidat veya para cezası kararları
  • Ceza Muhakemesi Kanunu'na göre uzlaşma raporları veya belgeleri
  • Disiplin Kurulu kararları gibi çeşitli belgeler

İlam Mahiyetini Haiz Belgeler Hakkında Detaylı Bilgi İçin

İcra ve İflas Kanunu'nun 38. Maddesi, ilam mahiyetindeki belgelerin neler olduğunu ve bunların icra kabiliyetini düzenler. Kanun metnine Mevzuat.gov.tr - İcra ve İflas Kanunu adresinden ulaşılabilir. Ayrıca aşağıdaki kanunlar da bu belgelerin niteliği ve icrasına ilişkin detaylar içerir:

39. Madde / Zamanaşımı

Madde 39, ilamların icrasında zamanaşımı kavramını ve süresini düzenler. Zamanaşımı, bir hakkın belirli bir süre içinde kullanılmaması durumunda, o hakkın dava veya takip edilebilirliğini ortadan kaldıran bir hukuki müessesedir.

İlamlarda Zamanaşımı Süresi

İlamlar ve ilam mahiyetini haiz belgeler, kural olarak 10 yıllık zamanaşımı süresine tabidir. Bu süre, ilamın kesinleştiği veya ilam niteliğindeki belgenin düzenlendiği tarihten itibaren işlemeye başlar.

Zamanaşımının Sonucu

10 yıllık süre dolduktan sonra alacaklı icra takibi başlatamaz. Eğer zamanaşımı süresi dolduktan sonra takip başlatılırsa, borçlu İcra Mahkemesi'ne şikayet yoluyla zamanaşımı itirazında bulunarak takibin iptalini sağlayabilir. Ancak borçlu zamanaşımı itirazında bulunmazsa, takip devam eder.

İlamlarda Zamanaşımı Hakkında Bilgi İçin

İcra ve İflas Kanunu'nun 39. Maddesi, ilamların icrasında zamanaşımı süresi ve uygulanışını düzenler. Kanun metnine Mevzuat.gov.tr - İcra ve İflas Kanunu adresinden ulaşılabilir.

40. Madde / İcranın İadesi

Madde 40, bir icra takibi sonucunda yapılan işlemlerin (haciz, satış, tahsilat vb.) dayanağı olan mahkeme kararının (ilamın) sonradan bozulması, kaldırılması veya esas hakkında yeni bir karar verilmesi durumunda, önceki durumun nasıl iade edileceğini düzenler. Bu, haksız yere icra edilen bir işlemin sonuçlarının giderilmesini sağlayan önemli bir güvencedir.

I. GENEL OLARAK

İcranın iadesi, aleyhine icra takibi yapılan borçlunun, icra takibine dayanak olan ilamın kanun yolu denetiminden geçerek lehine sonuçlanması (bozulması, kaldırılması, yeniden esas hakkında hüküm kurulması) durumunda, icra dairesinden daha önce ödediği paranın veya elinden alınan malın geri verilmesini talep etme hakkıdır.

II. İCRANIN OLDUĞU YERDE DURDURULMASI (İİK m. 40/1)

Kanun yolu mahkemesi (istinaf veya temyiz), ilamı bozarsa veya kaldırırsa, ilgili icra dairesine bunun bildirilmesiyle, icra takibi o andaki aşamasında durdurulur. Henüz satışı yapılmamış hacizli mallar üzerindeki işlemler durur, tahsilat yapılmaz.

III. İCRANIN KISMEN VEYA TAMAMEN İADESİ (İİK m. 40/2)

Eğer ilam kanun yolu mahkemesi tarafından bozulmuş, kaldırılmış veya esas hakkında borçlu lehine yeni bir hüküm kurulmuş ve borçlunun hiç borcu olmadığı veya daha az borcu olduğu kesinleşmiş bir hükümle ortaya çıkmışsa, icra edilmiş olan işlemlerin (tahsil edilen paranın, satılan malın bedelinin, teslim edilen malın) borçluya iadesi gerekir. Bu iade, icra dairesi aracılığıyla gerçekleştirilir. Yargıtay uygulaması, bu konuda borçlunun zarar görmemesini sağlamak üzere çeşitli ilkeler geliştirmiştir.

IV. İYİNİYETLİ ÜÇÜNCÜ KİŞİLERE ETKİSİ

İcranın iadesi, genellikle taraflar arasındaki ilişkiyi etkiler. Ancak, icra yoluyla bir malı iyi niyetle satın alan üçüncü kişilerin hakları kanunen korunur. Örneğin, icra yoluyla satılan bir malı iyi niyetli bir üçüncü kişi satın almışsa, bu satış genellikle iptal edilemez; borçluya malın bedelinin iadesi söz konusu olur.

İcranın İadesi Hakkında Bilgi İçin

İcra ve İflas Kanunu'nun 40. Maddesi, icranın iadesi kurumunu, şartlarını ve sonuçlarını düzenler. Kanun metnine Mevzuat.gov.tr - İcra ve İflas Kanunu adresinden ulaşılabilir. Ayrıca Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun kanun yolları (istinaf, temyiz) ve bozma kararlarının sonuçları hakkında hükümleri Mevzuat.gov.tr - Hukuk Muhakemeleri Kanunu bu konuyla yakından ilgilidir.

41. Madde / Umumi Hükümler

Madde 41, İcra ve İflas Kanunu'nun genel hükümlerine veya diğer ilgili kanunlara atıfta bulunarak, İİK'da özel bir düzenleme bulunmayan hallerde uygulanacak genel prensipleri belirler.

Kapsam

Bu madde, Kanun'un belirli bölümlerinde özel bir düzenleme olmayan durumlarda, İİK'nın genel hükümlerinin veya Hukuk Muhakemeleri Kanunu (HMK) gibi diğer ilgili kanunların uygulanacağını belirtir. Bu sayede, kanunda boşluk oluşmasının önüne geçilir ve yargılama usulü ile icra usulü arasındaki bağlantı sağlanır.

Umumi Hükümler Hakkında Bilgi İçin

İcra ve İflas Kanunu'nun 41. Maddesi, kanun boşluklarının doldurulması ve ilgili diğer genel hukuk kurallarının uygulanması prensibini ortaya koyar. Kanun metnine Mevzuat.gov.tr - İcra ve İflas Kanunu adresinden ulaşılabilir.

Sonuç

İcra ve İflas Kanunu'nun bu bölümü, icra takibinin çeşitli yönlerini ve borçlu ile alacaklının haklarını güvence altına alan önemli kurumları detaylandırır. Alacaklının haciz veya iflas isteme yetkisi, borcun tahsili için son çareyi temsil ederken, mahkeme kararı niteliğindeki belgeler, yargı yükünü hafifleterek hızlı takip imkanı sunar.

Zamanaşımı, hukuki istikrarı sağlarken, icranın iadesi ise hukuka aykırı şekilde icra edilmiş işlemlerin sonuçlarının düzeltilmesini temin eder. Bu süreçlerin her aşaması teknik bilgi ve usul kurallarına bağlıdır. Hak kaybına uğramamak, yasal süreleri kaçırmamak ve doğru hukuki yolları izlemek adına, icra hukuku alanında bize ulaşarak profesyonel destek almak büyük önem taşır.

Not

Yukarıdaki metin, ilamlı icra takibi ve para ilamlarının icrası konusunda temel bilgileri içermekte olup, her somut olay kendi özelinde değerlendirilmelidir. İcra hukuku uygulamaları dinamik olup, güncel mevzuat değişiklikleri ve Yargıtay kararları doğrultusunda farklılıklar gösterebilir. Detaylı bilgi ve hukuki destek için profesyonel danışmanlık almanızı öneririz.

İcra takibi sürecinde hukuki haklarınızı öğrenmek, yaşadığınız sorunlarda danışmanlık almak veya dava süreçlerinde destek için bizimle iletişime geçebilirsiniz.

Ön Değerlendirme İçin Bizimle İletişime Geçin