Hızlı Bilgi
Hukuki Sorumluluk
Hekimin kusurlu fiili nedeniyle hastanın uğradığı maddi ve manevi zararları tazmin etme yükümlülüğü.
Cezai Sorumluluk
Hekimin eyleminin Türk Ceza Kanunu (TCK) kapsamında bir suç teşkil etmesi halinde devlet tarafından cezalandırılması.
Kamu-Özel Farkı
Kamu hastanelerinde hekimin sorumluluğunda idare hukuku, özel hastanelerde ise borçlar hukuku hükümleri uygulanır.
Kusur Derecesi
Hekimler "yüksek özen borcu" nedeniyle "en hafif kusurlarından" dahi sorumlu tutulabilirler.
Sağlık hizmetleri, niteliği gereği insan hayatı ve sağlığı ile doğrudan ilişkilidir. Bu hassas alanda hizmet veren hekimlerin ve diğer sağlık profesyonellerinin, mesleklerini icra ederken belirli yasal düzenlemelere, bilimsel standartlara (Lex Artis) ve etik kurallara uyması zorunludur. Bu yükümlülüklere aykırı davranılması ve sonucunda hastanın zarar görmesi halinde, hekimin farklı türde sorumlulukları gündeme gelir.
Sağlık Hukukunda hekimin sorumluluğu denildiğinde akla esas olarak üç ana başlık gelir:
- Hukuki Sorumluluk (Tazminat Sorumluluğu): Hekimin kusurlu fiili nedeniyle hastanın uğradığı maddi ve manevi zararları tazmin etme yükümlülüğü.
- Cezai Sorumluluk: Hekimin eyleminin Türk Ceza Kanunu (TCK) kapsamında bir suç teşkil etmesi halinde devlet tarafından cezalandırılması.
- İdari ve Disipliner Sorumluluk: Hekimin bağlı olduğu kurum (hastane, Sağlık Bakanlığı) veya meslek kuruluşu (Türk Tabipleri Birliği) tarafından idari veya disipliner cezalara çarptırılması.
Bu makalede, hekimin hukuki ve cezai sorumlulukları üzerinde durulacaktır.
1. Hekimin Hukuki Sorumluluğu (Tazminat)
Hekimin hukuki sorumluluğu, genellikle hastayla kurulan tedavi ilişkisi veya tıbbi uygulama hatası (malpraktis) sonucunda ortaya çıkar. Bu sorumluluğun temel amacı, hekimin kusurlu davranışı nedeniyle hastanın uğradığı zararın tazmin edilmesidir.
- Sözleşmesel Sorumluluk: Hasta ile hekim/hastane arasında kurulan sözleşmeye (genellikle vekâlet sözleşmesi, bazı özel durumlarda eser sözleşmesi) aykırılık durumunda söz konusu olur. Hekimin özen yükümlülüğünü yerine getirmemesi, sözleşmeye aykırılık teşkil eder.
- Haksız Fiil Sorumluluğu: Arada bir sözleşme ilişkisi olmasa dahi (acil durumlar, vekâletsiz işgörme gibi) veya sözleşmeye aykırı fiil aynı zamanda haksız fiil (TBK m. 49 vd.) teşkil ediyorsa gündeme gelir. Tıbbi müdahale, hastanın beden bütünlüğüne bir müdahale olduğundan, usulüne uygun yapılmaması halinde haksız fiil niteliği taşıyabilir.
Hekimin hukuki sorumluluğundan bahsedebilmek için şu şartların bir arada bulunması gerekir:
- Hukuka Aykırı Fiil: Hekimin tıbbın kabul görmüş standartlarına (Lex Artis), yasal düzenlemelere veya etik kurallara aykırı bir eylemi (yanlış teşhis/tedavi, ihmal, gereksiz müdahale vb.).
- Kusur: Hekimin bu hukuka aykırı fiilde kusurlu olması. Türk hukukunda hekimin "yüksek özen borcu" bulunmaktadır ve "en hafif kusurundan" dahi sorumlu olduğu kabul edilir. Dikkatsizlik, bilgisizlik, tecrübesizlik, özensizlik kusur hallerine örnek verilebilir.
- Zarar: Hastanın bu kusurlu fiil sonucunda maddi (tedavi giderleri, kazanç kaybı, çalışma gücü kaybı vb.) veya manevi (acı, üzüntü, elem) bir zarara uğraması.
- İlliyet Bağı: Zararın doğrudan hekimin kusurlu fiili sonucunda meydana geldiğinin ispatlanması. Komplikasyon ile malpraktis arasındaki ayrım bu noktada önem kazanır; komplikasyon, tıbbi müdahalenin doğasında var olan ve öngörülemeyen veya öngörülse bile önlenemeyen riskin gerçekleşmesidir, hekimin kusuru yoktur. Malpraktiste ise kusur ve illiyet bağı vardır.
Komplikasyon ve Malpraktis Farkı
Komplikasyon, tıbbi müdahalenin doğasında var olan ve öngörülemeyen veya öngörülse bile önlenemeyen riskin gerçekleşmesidir ve hekimin kusuru yoktur. Malpraktis ise, hekimin tıbbi standartlardan sapması sonucu ortaya çıkan zararlı sonuçtur ve kusur ile illiyet bağı mevcuttur.
Hekimin çalıştığı sağlık kuruluşunun statüsü sorumluluk rejimini etkiler:
- Kamu Hastaneleri (Devlet Hastaneleri, Üniversite Hastaneleri vb.): Bu kurumlarda çalışan hekimler kamu görevlisidir. Hekimin hizmet kusurundan doğan sorumluluk devlete (ilgili kamu idaresine) aittir. Hasta, doğrudan hekime karşı değil, kamu idaresine karşı İdare Mahkemelerinde tam yargı davası açar. İdare, tazminat ödemek zorunda kalırsa, kusurlu hekime rücu edebilir.
- Özel Hastaneler / Özel Klinikler / Serbest Çalışan Hekimler: Bu durumda sorumluluk genel hukuk (Borçlar Hukuku) hükümlerine tabidir. Dava, hekime ve/veya özel hastaneye karşı Asliye Hukuk Mahkemelerinde açılır. Özel hastane, genellikle kendi kusuru (kurumsal sorumluluk) veya istihdam ettiği hekimin kusurundan dolayı yardımcı kişinin fiillerinden sorumluluk (TBK m. 116) gereğince sorumlu olur. Hastane ve hekimin sorumluluğu ortaklaşa ve zincirleme olabilir.
Zamanaşımı Süreleri: Hukuki sorumlulukta zamanaşımı süreleri davanın niteliğine (sözleşme/haksız fiil/idare hukuku) göre değişir: Haksız fiilde 2/10 yıl (TBK m. 72), sözleşmede genellikle 5 yıl (TBK m. 147/5), idari yargıda genellikle 1/5 yıl (İYUK m. 13).
2. Hekimin Cezai Sorumluluğu
Hekimin eylemi, aynı zamanda Türk Ceza Kanunu (TCK) kapsamında bir suç tanımına uyuyorsa cezai sorumluluk gündeme gelir. Cezai sorumlulukta amaç, suç işleyen hekimin devlet tarafından cezalandırılmasıdır.
- Taksirle İşlenen Suçlar: Hekimin tıbbi standartlara aykırı davranışı veya ihmali sonucu hastanın ölmesi veya yaralanması en sık karşılaşılan durumdur. Bu durumda TCK'daki taksirle işlenen suçlar gündeme gelir.
- Kasten İşlenen Suçlar: Nadiren de olsa, hekimin hastaya bilerek ve isteyerek zarar vermesi (kasten yaralama, kasten öldürme vb.) durumunda bu suçlar da söz konusu olabilir.
- Diğer Suçlar: Görevi kötüye kullanma, özel hayatın gizliliğini ihlal (sır saklama yükümlülüğüne aykırılık), belgede sahtecilik gibi suçlar da duruma göre ortaya çıkabilir.
Cezai sorumluluk, hukuki sorumluluktan bağımsızdır; aynı olay hem tazminat davasına hem de ceza davasına konu olabilir. Hukuki sorumlulukta önemli olan zararın tazmini iken, cezai sorumlulukta suçun cezalandırılması amaçlanır.
- Hasta veya yakınları, hekim hakkında Cumhuriyet Savcılığı'na suç duyurusunda bulunur.
- Savcılık soruşturma yürütür (ifadeler alınır, tıbbi kayıtlar incelenir, Adli Tıp Kurumu'ndan rapor talep edilir).
- Soruşturma sonucunda yeterli delil bulunursa, Savcılık ilgili Ceza Mahkemesi'nde (Asliye Ceza veya Ağır Ceza) kamu davası açar.
- Mahkeme yargılama yapar ve hekimin cezai sorumluluğu varsa TCK hükümlerine göre bir cezaya (hapis, adli para cezası vb.) hükmeder.
Bekletici Mesele: Hukuk mahkemesindeki tazminat davası ile ceza mahkemesindeki ceza davası aynı sahtecilik gibi bir olguya dayanıyorsa, hukuk mahkemesi genellikle ceza davasının sonucunu bekletici mesele yapabilir. Ceza mahkemesinin beraat veya mahkûmiyet kararı, hukuk mahkemesi için kusur veya fiilin varlığı gibi konularda bağlayıcı olabilir.
Sonuç
Sağlık Hukukunda hekimin sorumluluğu çok yönlüdür ve hem hastaları korumayı hem de hekimlik mesleğinin icrasında uyulması gereken standartları belirlemeyi amaçlar. Tıbbi uygulama hataları (malpraktis) durumunda, hekimin kusuruna bağlı olarak hastanın zararının giderilmesi için hukuki (tazminat) sorumluluğu, eylemin aynı zamanda suç teşkil etmesi halinde ise cezai sorumluluğu gündeme gelir.
Bu süreçler, tıbbi ve hukuki uzmanlık gerektirmesi, farklı mahkemelerin görevli olması (Asliye Hukuk, İdare, Ceza) ve karmaşık ispat kuralları içermesi nedeniyle oldukça zorludur. Bu alanda hak arayan veya sorumlulukla karşılaşan kişilerin mutlaka Sağlık Hukuku alanındaki uzman bir avukattan profesyonel destek alması gerekmektedir. Uzman avukat, durumun hangi sorumluluk türüne girdiğini tespit edecek, doğru mahkemede dava açılmasını sağlayacak, ispat faaliyetlerini yürütecek ve yasal süreçleri etkin bir şekilde yönetecektir.
Tıbbi malpraktis, hekimin sorumluluğu ve hasta hakları konularında hukuki destek almak için Asel Neva Hukuk ve Arabuluculuk Bürosu olarak yardıma hazırız. Sağlık hukuku alanındaki uzmanlığımızla, karmaşık tıbbi malpraktis davalarında müvekkillerimize güvenilir hizmet sunmaktayız.
Asel Neva Hukuk ile iletişime geçin
Bize UlaşınYasal Uyarı: Bu blog yazısı, genel bilgilendirme amacıyla hazırlanmıştır ve hukuki tavsiye niteliği taşımamaktadır. Her hukuki durum kendine özgü olduğundan, spesifik durumunuz için bir avukata danışmanız tavsiye edilir.